'Bir Hikayem Var' diyerek başladık blogumuza. Hepimizin ve herşeyin bir hikayesi var yaşadığımız şu dünyada. Ufacık bir çakıl taşından, ulu çınar ağacına, minicik bir bebekten, yaşlı tonton ihtiyarlara, sevimli bir köpek yavrusundan, denizyıldızına kadar. Bu hikayeler yaşamdan çıkıyor, bizlerin yaşamından. Okuduklarımızı, gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı kısacası hikayelerimizi paylaşmak dileğiyle...
SEVGİLİLER GÜNÜ VE ÇİÇEKLER
14 Şubat Sevgililer Günü yaklaşıyor. Mağazalar bu özel gün için hazırlıklarını yapmışlar bile. Vitrinler kırmızıya bürünmüş. Günün rengi tutkunun, aşkın simgesi kırmızı. Kırmızı kalp, kırmızı ayıcık, kırmızı mum, kırmızı balon, kırmızı iç çamaşırları, kırmızı, kırmızı....
Sevgililer Günü'nün tarihi Antik Roma'ya dayanıyormuş. 15 Şubat'ta bereket tanrısı Lupercus onuruna Lupercalia günü kutlanır ve tanrıya adaklar sunulurmuş. Lupercalia bayramı arifesinde genç erkekler üzerinde kızların isimleri yazılı olan kura çekerler ve kutlama boyunca adını çektikleri kızla çift olurlarmış. Bu kutlamalarda evlilikle sonuçlanan birliktelikler yaşanırmış.
469 yılında Papa kuralar hariç kutlamaları yasaklamış. Kuralarda ise kızların yerine azizlerin isimleri yazılmasını şart koşmuş.
İmparator II Cladius ise erkeklerin eşlerini ve ailelerini bırakıp savaşa gitmek istememelerinden
dolayı evliliği yasaklamış. Aziz Valentin Cladius döneminde Romada yaşayan bir papaz imiş. Kendisi gibi papaz olan Aziz Maurius ile birlikte evlenmek isteyen çiftleri gizlice evlendiriyorlarmış. Bu durum bir süre sonra imparatorun kulağına gitmiş ve Aziz Valentin'i tutuklatarak öldürtmüş. 14 Şubat'ta da gömülmüş. Bu olaydan yaklaşık 200 yıl sonra Papa Gelanius Aziz Valentin'i onurlandırmak için 14 Şubat'ı Aziz Valentin günü ilan etmiş.
Yıllar sonra 14 Şubat sevgililerin birbirlerine aşk mesajları gönderdiği bir güne dönüşmüş ve Aziz Valentin sevgililerin koruyucu meleği olarak anılmaya başlamış.
1800 li yıllarda Amerikalı Esther Howland'ın ilk sevgililer günü kartını yollamasıyla bu gün dalga dalga diğer ülkelere de yayılarak kutlanmaya başlamış. 14 Şubat'ta sevgililer aşklarının ifadesi olarak birbirlerine ufak hediyeler verirlermiş. Çikolata ve çiçek sevgililer gününün sembolik hediyeleri haline gelmiş.
Çiçekler...Sade ama anlamlı. Her birinin ayrı dili olan rengarenk, mis kokularıyla duyguların en güzel ifade şekli.
Her çiçeğe ayrı bir anlam yükleme ilk kez 1600 yıllarında İstanbul'da başlamış. 1716'da İstanbul'da yaşayan İngiliz Lady Mary Wortley Montagu ülkesini dönerken çiçek dilini yanında götürmüş. Zamanla bu dil İngiltere'den Fransa'ya oradan da Avrupa'ya yayılmış.
Sevgililer Günü'nüne damgası vuran çiçek aşkın çiçeği kırmızı güldür. Verilme nedeni ne olursa olsun benim çiçekteki tercihim mis gibi kokusu kırılgan yapısıyla kışın prensesi fulya'dır. Aralık Ocak geldiğinde fulyalar sokak çiçekçilerinin sepetlerinde yerlerini aldıklarında gözüm başka çiçeği görmez. Demet demet alır gelirim eve. Özenle yerleştiririm vazoya. Gidip gelip koklarım. İki üç aydır ömürleri, sonra bir sonraki kışa kadar başka çiçeklere bırakırlar yerlerini. Fulya'nın çiçek dilindeki manası beni unutma demek miş.
Bu Sevgililer gününde sevgilinize çiçek almak istiyorsanız aşağıdaki yazıya bir göz atmanızı tavsiye ederim. İçlerinden biri aşkınızı ve kendinizi en iyi ifade eden çiçeklerden biri olabilir.
İşte çiçeklerden bir mana buketi:)
Beyaz gül Masumiyet
Kırmızı gül Aşk
Pembe gül Gönlüm sende
Sarı gül Sıcak sevgi
Lilyum Güven
Orkide Gurur
Kırmızı karanfil Sevgi
Pembe karanfil İçtenlik
Sarı karanfil Hüzün
Beyaz karanfil Temizlik, saflık
Beyaz krizantem Sadakat
Kırmızı krizantem Sessiz istek
Kırmızı lale Seni seviyorum
Beyaz lale Sağlık
Pembe lale Anlayış
İris Hatıra
Kırmızı glayör Zerafet
Beyaz glayör Dostluk
Sarı glayör Kıskançlık
Mor glayör İnanç
Erken bir Sevgililer Günü yazısı oldu biliyorum ama asıl sürprizi 14 Şubat'a bıraktım.
Güne yakışan çok özel bir şiir hediye edeceğim tüm aşıklara. Romantizm, aşk ve erotizm kokan bir şiir...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder