SEVGİLİ GÜNLÜK...BUGÜN GÜNLERDEN GALATA...



Ne güzel bir gündü bugün...Tam Bahar Havası. İnsanın içini ısıtan...Eh böyle bir gün evde oturarak geçirilmez. Önce Kadıköy İskeleden kitap ekleri veren gazeteler alınır sonra vapura binilir ve Karaköy'e geçilir. Oradan da doğru Galata...Biz geç bile kalmışız. Her yer cıvıl cıvıl. Turistler çoktan uyanmış, şehir turlarına Galata Kulesinde kuyruğa girerek başlamışlar bile.





Bizim tercihimiz önce güzel bir kahvaltı. Peşinden günün olmazsa olmazı mis gibi Türk Kahvesi. Telvelerde  Galata'nın Arnavut kaldırımlı sokakları çıkmış...Yolcu yolunda gerek diye çıkıyoruz dışarı. Defalarca gitmemize rağmen gözlerimiz binalarda...En ufacık ayrıntıyı kaçırmamaya çalışıyoruz. Bir yandan da elde telefon fotoğraf çekme derdindeyiz. Mağazalara göz atmadan olmaz. Birbirinden farklı tasarımlar, otantik ürünler, giysiler, takılar, mumlar, çantalar...Her yer çıngıl çıngıl...Burası öyle telefonla fotoğraflanacak yer değil ama bugünlük idare ediyoruz. Gelecek sefere fotoğraf makinelerini alırız diyerek etrafa bakmaktan takıla düşe ilerliyoruz.





Galata'ya gidilince Doğan Apartmanı es geçilmez. Eskiden kapısından rahatlıkla girip bahçesi gezilebilen bölgenin en eski apartmanın bugün kapısında güvenlik duruyor. Girip gezmeyi teklif etmiyoruz ama fotoğrafını çekmeden geçmiyoruz kapısından.




Gez gez bitmez buralar, her defasında ayrı bir şey keşfediliyor. Geçmiş detaylarda gizli burada. Kimi bir kapının ardında, kimi bir sokağın ucunda...Bulup çıkartmak bize kalmış. Hepsi bir günde olmaz zaten Galata buna izin vermez. Biraz da gelecek sefere bırakmak gerek, ondan sonraya da...Şimdilik bu kadar diyerek iniyoruz Kamondo merdivenlerinin basamaklarından son bir kez selfie çekerek :)

Bir sonraki durağımız Çukurcuma...