FRANZ KAFKA...





Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?

Franz KAFKA




BİR KADINI ÇİZMEK...



Kolay bir şey değildir kadını anlatmak, çizmek. Hele ki kadın bile bazı konularda kendini ifade edemiyorsa. 

Bir kadını çizmek için onu önce anlamak lazım. Anlamaya da ruhundan başlamak lazım. Nasıl olmak ister bir kadın, nasıl yansıtılmak ister dünyaya, neyi sever, neden nefret eder, öncelikleri nelerdir? Hayata bakış açısı nedir, nasıl bakar, neleri görür, neleri görmek istemez, neleri görmezden gelir? 



Nasıl olursa olsun tabii ki her kadın bakımlı, güzel ve şık yansıtılmak ister. Kadınlığın doğasında vardır bu. Hangi kadın beni çirkin ve bakımsız çiz derki? Öyle olsa bile istemez. 

1909 İtalya doğumlu Rene Gruau kadını en güzel yansıtan desinatörlerden biridir. 1924 yılında Paris'e yerleşmiş ve moda illüstratörü olarak çalışmaya başlamış.İlk çizimlerini Femina, Marie-Claire, L'officiel' e yapmış.


Daha sonraları ise moda dünyasının ünlü tasarımcılarla çalışmış. Başta Christian Dior olmak üzere Givenchy, Rochas, Balenciaga için birbirinden güzel kadınlar çizmiş.

Bir erkek olarak, Gruau kadının içindeki zerafeti dışarı çıkartmış ve tam da onların isteyeceği bir şekilde illüstrasyonlarına yansıtmış. 



İşte Gruau'nun 2004 yılına kadar kadınlar arasında geçen hikayesini bana fısıldayan çizimleri;




















KİTAP OKUMANIN HALLERİ...



Herkesin bir kitap okuma tarzı vardır. Kimi masada, kimi koltukta, kimi yerde, kimi yatakta bazen bir fincan kahve ile bazen de bir kadeh şarap eşliğinde...


Altta en başta ve sondaki resim beni anlatıyor. Başta ki, her zaman ki halim bir elimde kitap bir elimde kahve umurumda mı dünya misali. Sonda ki ise bu günlerdeki halim :) M.U.S (yani merdivenden uçtuktan sonra:) Bu kadar mı denk gelir...Geldi işte :)






TANIŞTIRAYIM YAZ RESSAMIM DUFY





Raoul Dufy benim yaz ressamımdır. Ressamın yazı kışımı olur mu demeyin. Benim için oluyor. 


1877 Fransa doğumlu olan Dufy sekiz çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu imiş. Ticari işlerde memur olan babası onu on dört yaşındayken bu işe sokmuş. Raoul Dufy Le Havre Güzel Sanatlar Okulunun gece bölümüne devam etmiş daha sonra aldığı bir bursla Güzel Sanatlar Yüksek Okulunda Leon Bonnat'ın atölyesinde çalışma şansını elde etmiş. Toulouse-Lautrec'in etkisi altında kalarak resimlerine her şeyin renklerle anlatılmaya çalışıldığı fovist akımın çizgileri yansıtmış.  Kamu binaları için çalışmaları olduğu kadar dekoratif ve tekstil ürünleriyle ilgili de çalışmalar yapmış. Paris balesi için dekor ve kostümler hazırlamış. Milletlerarası Elektrik Sergisi Pavyonuna 10m yüksekliğinde 60m derinliğinde Elektrik Perisi adlı bir resim çizmiş. Sadece bunlarla da kalmamış tiyatro, sahne, kitap ve mobilya tasarımcılığı da yapmış. 



Niye yaz ressamım diyorum çünkü onun çizmiş olduğu birbirinden güzel cıvıl cıvıl yaz tablolarını çok seviyorum. İşte Raoul Dufy'nin çizimleri ile yaz...










Elektrik Perisi ve Dufy - 1937




Sonuncusu da benden olsun :) Nice'de ki Raoul Dufy sergisinin afişi...










BU YAZ OKUNACAK KİTAPLAR 2013 :)

Bu yaz okunacak kitaplarımı alıp bir kenara koydum. Başlamamak için zor tuttum kendimi. Ara sıra gidip kapaklarını araladım sonra hiişşşt kapat o kapağı diyerek elime vurup kapadım. 

Okuduğum kitabı bitirdikten sonra "Stephen May'in Yaratıcı Yazarlık" kitabına başladım ve başlamamla iki günde bitirmem bir oldu. Genelde çok sevdiğim kitapları elimde süründürme huyum vardır. Uzattıkça uzatırım okumayı, beğendiğim sayfaları döner döner okurum, notlar alırım öyle ki kitabın her yerinden rengarenk kağıtlar fışkırır. Bu seferki mecburi bir bitiriş oldu. Merdivenden uçup iki gün yatakta kalmak zorunda kalıncaaaa kitapta bitti :).




Yazmak isteyen herkese tavsiye edeceğim bir kitap Yaratıcı Yazarlık. Optimist Yayınlarından çıkmış. Yazmak isteyenlere ufak tüyolar veriyor. Yazmak için neler gerektiğini, nasıl başlanacağını, karakter yaratmayı, olay örgüsünü, yan olaylar, finale adım adım nasıl varılacağı hakkında örneklerle bilgiler veriyor. Hikaye, şiir, roman, radyo oyunu, dizi senaryosu yazmak isteyenlere de yol gösteriyor. 

Niçin yazıyoruz, fikir üretme ve ilham alma, romana giriş, karakter yaratmak, olay örgüsü gibi başlıklar altında yazar adaylarına ulaşıyor. 

Bu günden sonra bir değişiklik yapıp kitapların fiyatlarını da yazacağım. İnternette fiyatları kontrol etmekte fayda var yinede bazen çok güzel indirimler yapıyorlar.

Yaratıcı Yazarlık  Stephen May  Optimist Yayınları  Figen Yanık çevirisi      29.50 YTL

Sıradaki kitabım ortasına geldim bile bitmek üzere...Tam bir yaz kitabı. "Nilüfer Kuyaş'tan  Ada'daki Ev." Ada'daki Ev ilk çıktığında kitapçıda görmüş ama almamıştım. Nedeni ise kitap naylonun içindeydi ve iç sayfalarını okumak mümkün değildi. Bu işe çok kızıyorum.  Okuyucu kitabın içinde ne olduğunu okuyarak alma hakkına sahip olmalıdır bence sadece arka kapak yazısına mahkum kalmamalıdır. Tabii sözüm bu işi yapan yayın evlerine...Arka kapak yazısında ise şöyle bir cümle vardı : Kuyaş ilk romanı Yeni Baştan gibi bu kitabında da Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu bir dönemine bakıyor. İşte bu laf beni diken diken ediyor yine mi bir 12 Eylül kitabı diye. Tamam çok kötü, sarsıcı bir dönemdi ama bazen şu 12 Eylül olamasaydı bazı yazarlar yazacak bir şey bulamayacaktı galiba diye düşünüyorum ve mümkün olduğunca o dönemi yazan romanlardan kaçıyorum artık. O kadar çok okudum ki bıkkınlık geldi içinde Türkiye'nin siyasi çalkantılarla dolu dönemleri geçen kitapları. Sanki sakin dönemi varmış gibi :)
Neyse 12 Eylül, politika, çalkantılı dönemleri bırakıp Ada'daki Ev'e gelelim. Dediğim gibi tam bir yaz kitabı. Sevgilisinden ayrılan Esra'nın Amerika'ya gitmeden önce kendini dinlemesi için bir arkadaşının vasıtası ile adada ev kiralamasıyla başlıyor roman. Sayfalar çevrildikçe hepsi birbirinden renkli kahramanlarla tanışmaya başlıyorsunuz. Kahramanların hayatları, Esra'nın ailesi ve geçmişi ile hesaplaşması, karar aşamasında yaşadıkları su gibi akıp gidiyor. Henüz bitirmedim ama kitabı çok sevdim. Umarım başladığı gibi biter hayal kırıklığı yaşatmadan. 
Ada'daki Evi de tavsiye ediyorum. Zevkle okunacak bir kitap. 

Ada'daki Ev   Nilüfer Kuyaş  Can Yayınları  27.50,-YTL (halen devam ediyorsa D&R'da 5,-YTL)







Bir sonraki kitap Dan Brown'dan geliyor. Cehennem. Bir çoğunuz okumuşsunuz dur belki. Çıkar çıkmaz alıp okuyanları biliyorum. Ben aldım ama yaza sakladım. Bu kez cehennemin kapıları Istanbul'a açılıyormuş. Açıldı mı yoksa ? Bakalım okuduğumda anlayacağım ne olduğunu. Galiba  tipik bir Dan Brown romanıymış...

"Ben gölgeyim.
 Acılar kentinden kaçarım.
 Sonsuz kederin içinden uçarım."

Cehennem    Dan Brown    Altın Kitaplar   Petek ve İpek Demir çevirisi     28,-YTL

"Doğan güneş karardığında, geçmiş, çıplak bir kılıç gibi kesinleştiğinde, Japonya artık bir anı değil, kabus olduğunda, Kaiken zamanı gelmiş demektir."

Ve son kitabım yukarıdaki satırlardan da anlayacağınız üzere Jean-Christophe Grangé'den Kaiken. "Yağmur" diye başlıyor aynı bu gece gibi.."Tüm zamanların en boktan haziran ayı" diye devam ediyor romanına.

Dan Brown'la neredeyse birer hafta ara ile çıktılar. Önce Cehennem raflardaki yerini aldı sonra Kaiken. Hangisini önce okurum bilmiyorum ama Grangé her zaman için tercihimdir. 

Kaiken      Jean-Christophe Grangé  Doğan Kitap  Tankut Gökçe çevirisi    23,-YTL.





İşte bu yaz kitap tercihlerim. Nerede olursa otobüste, uçakta, trende, belki bir karavanda ya da bir kamarada, gündüz plajda, öğleden sonra hamakta, gece yıldızların altında...
Her zaman keyifle :)

İyi tatiller dileklerimle...