BİR YAŞAR KEMAL GEÇTİ BU DÜNYADAN






Ne çok sevmiştim okurken. Aklımda nedense Gökçeada...Güle Güle büyük usta...
Işıklar içinde uyu...
Türk Edebiyatının boynu büküldü bugün....





AYLAK ADAM







"İnsanlarda anlayamadığım bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karart
mak gereğini duyarlardı acaba? Futbol maçı hastalarınınkini anlıyordu. "Ya ötekiler?. Binlerce gazete satılıyor bu şehirde. Örneğin şu yaşlı adam. Yoksa FATİH'TE İKİ EV YANDI başlığını görüp 'İyi, Benim orada evim yok,' diye düşünebilmek rahatlığı için mi okur? BİR ADAM KARISINI ÖLDÜRDÜ. 'İyi etmiş. Kim bilir ne namusuzdu.' ÇİN'DE İSYAN. Beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. Bize dokunmasınlar da!...Bu 'biz' dediği daha çok 'ben' değil mi. 'Ben, benim, bana, beni!' Herkes 'Ben'."

Farklı ve doğru olanı arayan bir adam...Sıradanlığa, tekdüzeliğe katlanamayan...Her şeye karşı duran, karşı çıkan, karşı bir yaşam süren...Kısaca adı bile olmayan C.'nin hikayesi...Aylak Adam...


AYLAK ADAM       YUSUF ATILGAN       YAPI KREDİ YAYINLARI

PEACE LOVE & MISUNDERSTANDING...




İstanbul'un koşuşturmalı hayatı içinde içimden şöyle güzel bir filme rastlasam da televizyonun karşısında sakin sakin dünyadan kopmuş bir halde battaniye-kahve keyfi yaparak günün yorgunluğunu atsam diye düşündüğüm günlerden birinde kanalları karıştırırken gördüm Peace Love & Misunderstanding'i. 2011 yapımı. Böyle deli dolu eğlenceli filmler ilgimi çekmiştir her zaman. Tam keyiflik. Başrolde Jane Fonda. Yılların çok ama çok bonkör davrandığı insanlardan biri. Minare yıkılmış mihrap yerinde diyeceğim ama minare de yerinde mihrap ta. Spor ve estetik mucizesi diyelim.

Filmin konusuna gelince Diane iki çocuklu, boşanma aşamasında bir avukattır. Yaz tatilinde çocuklarını annesinin yanına bırakır. Annesi Grace bir çiftlik evinde hayvanları ile hippi hayatı sürmektedir. Günlerini kendi gibi hippi arkadaşları ile halen bir şeyleri protesto ederek ve ay ayinleri yaparak geçirmektedir. Akıllı uslu kızına göre zıt bir hayat süren Grace'in torunları, arkadaşları ve kızıyla olan ilişkilerini komik bir dille anlatıyor film. Ne yalan söyleyeyim filmi seyrederken ara ara şöyle bir büyükannem olmadı ya ben ona yanarım diye geçirdim içimden. Bir aralarda La Boum'daki Vic'in çılgın anneannesine takmıştım. 80 yaşında çılgın gibi araba kullanan, torununa erkek arkadaş ayarlamaya çalışan. Benim öyle bir anneannem ve babaannem olmadı. Her ikisi de oldukça ağır hatunlardı ama çok güzel masal anlatırlardı rahmetliler. Kim bilir belki ben böyle büyükanne olurum torunlarıma çooookkkk uzun yıllar sonra. Tabii ufukta öyle birileri olursa. 

Benim gibi evde film keyfi yapmak isteyenlere tavsiye ederim Peace, Love & Misunderstanding'i...

Hayatın sıkıcı, üzücü ve karanlık tarafından biraz olsun uzaklaşıp gülümseyebilmek için...