DOĞAN CÜCELOĞLU ANISINA...




 "Mükemmel değil, merhametli çocuklar yetiştirin. Karıncaları ezmeyen, ağaç dallarını kırmayan, çiçekleri ezip geçmeyen, sevgiyi  hissetmeyi ve hissettirmeyi bilen çocuklar." 

Doğan Cüceloğlu

MİNİK PATİLERİMİZİ UNUTMAYALIM 🐾







Şu karlı dönemde bir kap mama çok önemli onlar için..🐾



Evdeki artıklarınız bile hayat kurtarıcıları oluyor..Ve mümkünse korunaklı bir alan...







POZİTİF GÜCÜN BÜYÜSÜ

 İnanırım pozitif düşüncenin büyüsüne...Ağızdan çıkan kelimelerin getireceklerine..Güne pozitif başlamaya.. Ve en önemlisi gün sonunda şükretmeye 🙏 Ne derler iyi düşün iyi olsun..

Yani elimden geldiğince..

Ama hani şu geçmişte olanları affet sana yamuk yapanları yine de sevgiyle kucakla noktasına henüz erişmedim..Trafikte normal bir seyirde giderken önümde makas atana sevgiyle yaklaşacak kadar olamadım daha :) Ya da herkes sokakta maskeli yürürken maske bir tarafta elinde sigara yürüyenlere.. Olabilir miyim?  Kaç sene gerekir onu da bilmiyorum doğrusu..Sonuçta hiç birimiz bu derece sevgi pıtırcığı olamayız herhalde..



Bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine Louise L. Hay'ın kitapları ile tanıştım. O zamana kadar kişisel gelişim kitapları pek ilgimi çekmemişti. Yıllar önce bir sahaftan alarak okuduğum Dale Carnegie'nin Üzüntüyü Bırak Yaşamaya Bak kitabı hariç..

İki kitabını okudum. Pozitif Gücün Büyüsü ve Düşüncenin İyileştirici Gücü. Güzel mi güzel ama iş uygulayabilmekte...Her satırı her sayfası olmasa da farkındalık yaratacak noktalar var. Okurken insanın kafasını dağıtan zaman zaman gülümseten, düşündüren bazen de huzur veren...

Henüz okumayanlar için tavsiye edebilirim. Şu sıkıntılı günlerde ilaç gibi gelebilir bir çoğumuza. 

Düşüncenin İyileştirici Gücü'nden ufak bir tadımlık olsun bu cümle de.. 

"Verdiğiniz şey, size geri döner. Kendinize ve hayata dair inandıklarınız, sizin için gerçek olur."

Tüm isteklerinizin gerçekleşmesi dileği ile..Sağlıkla, iyilikle ve sevgiyle kalın 💖



GÜNYÜZÜ








"Bir şeyler olur. Bir çizgiyi geçeriz, o ana kadar varlığından haberdar olmadığımız bir kapıyı açarız.Asla meydana gelmeyebilirdi, asla bilmeyebilirdik. Hayatın büyük kısmı, belki de geçmesi beklenen süreden ibaret."

Günyüzü - Graham Swift 

SAÇ ÖRGÜSÜ

 Gönül ister ki her güne bir kitap paylaşımı yapayım ama öncelikle o kadar hızlı okuyamamam,  hele ki çok sevdiğim kitapları elimde süründürme  huyum kitabın final sayfasına 2 ay bazen de daha uzun sürede ulaşmama neden oluyor. 

Ayrıca okumadığım kitapları paylaşmıyorum. İllaki okuduğum, beğendiğim ve kütüphanemde yerini almış kitaplar olacaklar. Biraz kuralcılık var ama içime böylesi daha çok siniyor..



Saç Örgüsü bu yaz okuduğum ve yine elimde sürünen kitaplardan biri oldu..

Tam bir kadın hikayesi.. Güçlü, savaşçı, ayakta tek başına durmaya çalışan, zorluklar karşısında içinde ki Amazon'u çıkaran azimli kadınların hikayesi..

İtalya'da yaşayan ve babasının ölümünden sonra nesillerdir işlettikleri aile yadigarı peruk atölyesini kurtarmak için kolları sıvayan Giulia,

Kanada'da çalıştığı hukuk bürosunda terfi beklemekte olan başarılı tanınmış avukatlarından Sarah,

Hindistan'da kast sisteminin en altından gelen Smita ve kızı Lalita...

Laetitia Colombani bu üç farklı ülkeden birbirinden habersiz üç güçlü kadının hayatını öyle bir noktada kesiştiriyor ki, insanların aslında birbirlerine görünmez bağlarla bağlı olduğunu gözler önüne seriyor..

Okunması gereken, yüreğinize dokunacak, kendinizden bir şeyler bulabileceğiniz bir kitap diyorum...

Sevgiyle...💖📚


KIŞ ORTASINDA

2020 yi güzel bir kitapla uğurladım demiştim..Paylaşmadan geçmek istemedim Isabel Allende'nin 

Kış Ortası'nı. Çok keyifle okuduğum bir kitap oldu hatta Allende'nin en sevdiğim eseri diyebilirim. 

Evelyn, Lucia ve Richard'ın  New York'ta şiddetli bir kar fırtınasında kesişen hayatlarını anlatıyor roman. 

Hastalanan kedisini veterinere götürmek için aceleyle yola çıkan Richard çalıştığı evin ihtiyaçlarını almak için alışverişe giden Evelyn'nin aracına çarpıyor. Araçtan inip yardım teklif ediyor ama Evelyn kabul etmeyince elindeki kartını arabanın içine atıp yoluna devam ediyor. 

Eve geldikten bir kaç saat sonra kapısı çalıyor. Karşısında Evelyn'i görünce sigortayı araması gerektiğini söylüyor ama kızdan herhangi bir tepki gelmeyince ve iletişim kurmakta zorlanınca alt kattaki arkadaşı Lucia'yı çağırıyor. Ve üçünün bir araya gelmesiyle hikaye başlıyor..

Evelyn'in zorlu Guatemala günlerini, Lucia'nın Şili'de ki yaşantısını ve Richard'ın Brezilya'dan New York'a savrulan hayatı öğrenmeye başlıyoruz satırlar ilerledikçe..

Albert Camus'un "Kış ortasında anladım ki içimde yenilmez bir yaz varmış." cümlesi ile de son noktayı koymuş Allende..

2020 de Can Yayınları'ndan çıkmış. İnci Kut'un çevirisi ile okurları ile buluşmuş. 

Bakalım her yıl olduğu gibi bu yıl 8 Ocak'ta hangi hayatlara dokunacak Isabel Allende..Bekliyoruz.. 

Sağlıkla ve mutlulukla... 






YENİ YIL YENİ UMUTLAR KEYİFLİ OKUMALAR

Öncelikle herkese tüm dileklerinin gerçekleşeceği sağlıklı huzurlu bereketli musmutlu bir yıl diliyorum.

2021 uğuruyla gelsin hepimize 🙏 




Yılı Isabel Allende'nin güzel bir kitabıyla uğurladıktan sonra yeni seneye Tess Gerritsen ile başlıyorum.

İlk cümlesi beni benden aldı. İlk paragraf demek daha doğru olur..Öyle de bitsin diyorum..

"Eski kitapları dökülmeye yüz tutmuş sayfaların ve zamana yenik düşmüş deri ciltlerin kokusunu kapı aralığından bile alabiliyorum. Kaldırım döşeli bu çıkmaz sokakta önlerinden geçtiğim diğer antikacı dükkanlarının..." 

O kitapçıya girip, o sokaklarda dolanmaya başladım bile.. 



KAHVESİZ GÜN AYMAZ

 Hayat kahveden sonra başlar ☕ 

Bir fincan keyifle içilen kahveden güzeli var mıdır? Yanındaki lokum mudur? 

Üstüne kapatılan fal mıdır? 

Yanında okunan iki satır mıdır yoksa karşılıklı sohbet midir ona bu tadı veren? 

Hepsi bir aradadır bence...

Kahvesiz gün geçmez, içilmeden gün aymaz 🌞 gece batmaz🌛

Günaydın o zaman ☕

Gününüz aydın olsun...Sağlıklı ve mutlu olsun...🌸🌺🌼🍂🍁🐞🦋






STEPHEN KING YAZMA SANATI

Yazarların yazma hikayelerini çok severim, merak ederim demek daha doğru olur belki de. Stephen King çok okuduğum bir yazar değildir ama kitaplarından senaryolaştırılan filmlerini izlediğim olmuştur. Hayvan Mezarlığı gibi..




Bu yaz kitaplarım arasında yazma serüvenini anlattığı Yazma Sanatı adlı kitabı vardı..Ve şöyle başlıyor...

"Bu bir otobiyografi değil. Daha ziyade bir çeşit curriculum Vitae, bir yazarın nasıl biçimlendiğini anlatma çabam. Burada bir yazarın nasıl yaratıldığını anlatmaya çalışmadım; yazarların şartlar ve iradeyle yaratabileceğine (bir zamanlar inansamda da) inanmıyorum. Mevcut donanım orijinal paketin içinde geliyor. Ancak bu kesinlikle olağan dışı bir donanım değil; ben birçok insanın yazar ve hikaye anlatıcı olarak bir yeteneğin güçlendirilip geliştirilebileceğine inanıyorum. Buna inanmasam, böyle bir kitap yazmak büyük bir zaman kaybı olurdu."

Güzel başladı..Zevkle okunacak gibi görünüyor...📖


STEPHEN KING           YAZMA SANATI         ALTIN KİTAPLAR            Çeviri GÖKÇE YAVAŞ


JORGE AMADO'YA SELAM OLSUN




'İnsanın anayurdu çocukluğudur' demiş Jorge Amado...
Ondandır deli denize olan tutkum ve karşımdaki Kaybolan Adalar 🎏🎐



www.hikayelerimvar.com







FLANÖZ

Montreal, Viyana,  Budapeşte, Prag, Belgrad, Paris, Londra, Berlin...Yurtiçi, yurtdışı derken Flanözle geri dönüş yapmam en doğrusu olur diye düşündüm Bir Hikayem Var'a...Uzun oldukça zaman oldu yazmadığım...

Valizimde her yolculukta olduğu gibi bir sürü anı bir o kadar fotoğraf illaki okunacak kitaplar ve  fotoğraf karelerine dökülemeyecek kadar kısacık anlardan oluşan ama beynimde yer eden güzellikler vardı. Tabii her zaman her şey güllük gülistanlık değildi..Ayağımın takılıp düştüğüm zamanlarda oldu işten güçten bunalıp imdat diye bağırdığım zamanlarda...Ve böyle de devam etmekte sağlık olsun yeter ki..İşte biter gezi de olur kitapta okunur anlar da yakalanır...



Flanöz dedim...İçinizde okuyanlar  vardır. Kitabı ilk gördüğümden ne yalan söyleyim okur muyum acaba diye düşündüm..Bir kaç sayfayı karıştırdıktan sonra  sanki biraz sıkıcı geldi bıraktım aldığım rafa...Gittim yerine Marie Claire dergisini aldım. Oturdum bir kafeye sayfalarını karıştırıyorum.."Sidik kokan sokakları seviyorum" diye bir başlık..Iyyk dedim kim sever ki sidik kokan sokakları caddeleri diye sorgularken karşıma Lauren Elkin çıktı...Flanöz'ün yazarı...

Sayfalar ilerledikçe bu benim dedim. Beni, kendini,sizleri ve bizler gibi binlerce insanı anlatmış. Kendimden çok şey buldum.

"Şehri sokakları gezinerek, karanlık köşelerini araştırarak, binaların ön cephelerinin ardına göz atarak, gizli avlulara girerek tanıyordu."

"Bırakın yürüyeyim. Bırakın kendi hızımda ilerleyeyim. Bırakın hayatın içimde etrafımda dolaşmasını hissedeyim. Bana heyecanlı olaylar verin. Bana beklenmedik dönemeçleriyle köşe başları verin. Bana tekinsiz kiliseler, güzel vitrinler ve uzanabileceğim parklar verin."



"Caddelerde hayaletleri ararım hep. Paris'ten o kadar insan gelmiş geçmiş; onlardan geriye kalan bir şey var mı? Şehrin bazı bölgeleri orayı terk etmeyecek kadar yaşlı ruhlar tarafından ele geçirilmiş gibidir hala..."

"Mekanlar olayları hatırlatır."

Tadımlık bir kaç satır Flanöz hakkında az da olsa fikir vermiştir diye düşünüyorum...

Gezmeyi, görmeyi, bakmayı, tüm yaşadıklarını içine sindirmeyi ve yürümeyi seven herkese...

Flanöz'ü okumadan geçmeyin derim..

Sevgiyle kalın..😍