'Bir Hikayem Var' diyerek başladık blogumuza. Hepimizin ve herşeyin bir hikayesi var yaşadığımız şu dünyada. Ufacık bir çakıl taşından, ulu çınar ağacına, minicik bir bebekten, yaşlı tonton ihtiyarlara, sevimli bir köpek yavrusundan, denizyıldızına kadar. Bu hikayeler yaşamdan çıkıyor, bizlerin yaşamından. Okuduklarımızı, gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı kısacası hikayelerimizi paylaşmak dileğiyle...
BEN KİTAP OKUMAM Kİ...
Bu da farklı bir bakış açısı....
"Okuduğun kitapları eleştirmez mi?"
"Benim mi? Ben kitap okumam ki!" diyor Irnerio
"Ne okuyorsun o halde?"
"Hiçbir şey. Okumamaya öyle güzel alıştım ki, rastlantısal olarak elime geçen şeyleri bile okumam. Bu çok kolay değildir. Bize küçükken okumayı öğretiyorlar ve bütün hayatımız boyunca burnumuza dayadıkları yazılı malzemenin kölesi oluyoruz. Okumamayı öğrenmek için belki başlangıçta biraz kendimi zorlamış olabilirim, ama artık bana çok doğal geliyor. İşin sırrı yazılı sözcüklere bakmayı reddetmek değildir; tam tersine onlar yok olana dek dikkatle bakmaktır."
Eğer Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu - Italo Calvino -
Ufak bir not : Kitaba bayıldım !!!...Daha önce nasıl okumamışım...Halen okumaktayım...
ÇOK ÖZEL HABER...20 KURUŞA BİR EV...
Bugün Hürriyet'te ki bir haber tüm sosyal medyada paylaşıldı. Norveç'te 20 kuruşa satılık bir ev. Kuzey Kutup dairesinde 1970'den beri yerleşimin olmadığı Buoya Adasında yıkık dökük bir evi sahibi restorasyon şartı ile satışa çıkarmış. Üstelik habere göre sadece evin değil adanın da sahibi oluyorsunuz. Fotoğraflara baktığımda tam kafa dinlemelik dedim. Şehirden, trafikten, gürültüden patırtıdan, kalabalıktan kısacası her türlü kaostan uzak. İster resim yap ister roman yaz. Deli gibi esen rüzgarın sesiyle uyu, ertesi sabah mis gibi bir sabaha uyan. Geceleri bir deniz fenerinin ışığında geçen gemileri seyret. Balığını tut, kitabını oku, şarabını iç, kahveni yudumla...Ev senin, ada senin, zevk senin...Dünyanın tepesinde neden, nasıl keyif alıyorsan onu yap...
Haberin detayı okumak için linke tıklayabilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/28474852.asp?utm_term=post&utm_content=bufferb9217&utm_medium=social&utm_source=facebook.com&utm_campaign=buffer
Tabii bunlar benim hayalim ama kazın ayağı öyle değildir mutlaka...Hayalleri bırakıp gerçeğe dönersek manzara kararmaya başlıyor. Evin restore edilmesi için kim bilir kaç yerden izin alınması gerekir. Hadi izin alındı diyelim, kim bilir ne kadar kaç kamyon para lazım evi adam etmek için. Tamiri, dekorasyonu, vergisi derken..Boşuna değil sahibi 20 kuruştan satıyor. Bıkmış ki başından atıp kurtulmaya çalışıyor.
Bu habere nedense çok taktım bugün. Duyan da alacağım sanır :) Belli ki sıkılmışım şehirden...Kaçacak ufak, sakin yerler arıyorum...
Evi görür görmez yıllar önce seyrettiğim Çok Özel Haber filmi geldi aklıma. Kevin Spacey, Julianne Moore, Judi Dench ve Cate Blanchette'in oynadığı film böyle ıssız bir yerdeki eski ahşap bir evin çevresinde geçiyordu. Seyretmeyenlere tavsiye ederim. Newfoundland'ın birbirinden güzel manzaraları eşliğinde şehrin kaosundan uzaklaşarak güzel bir buçuk saat geçirebilirsiniz.
Haberin detayı okumak için linke tıklayabilirsiniz.
http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/hayat/28474852.asp?utm_term=post&utm_content=bufferb9217&utm_medium=social&utm_source=facebook.com&utm_campaign=buffer
Tabii bunlar benim hayalim ama kazın ayağı öyle değildir mutlaka...Hayalleri bırakıp gerçeğe dönersek manzara kararmaya başlıyor. Evin restore edilmesi için kim bilir kaç yerden izin alınması gerekir. Hadi izin alındı diyelim, kim bilir ne kadar kaç kamyon para lazım evi adam etmek için. Tamiri, dekorasyonu, vergisi derken..Boşuna değil sahibi 20 kuruştan satıyor. Bıkmış ki başından atıp kurtulmaya çalışıyor.
Bu habere nedense çok taktım bugün. Duyan da alacağım sanır :) Belli ki sıkılmışım şehirden...Kaçacak ufak, sakin yerler arıyorum...
Evi görür görmez yıllar önce seyrettiğim Çok Özel Haber filmi geldi aklıma. Kevin Spacey, Julianne Moore, Judi Dench ve Cate Blanchette'in oynadığı film böyle ıssız bir yerdeki eski ahşap bir evin çevresinde geçiyordu. Seyretmeyenlere tavsiye ederim. Newfoundland'ın birbirinden güzel manzaraları eşliğinde şehrin kaosundan uzaklaşarak güzel bir buçuk saat geçirebilirsiniz.
BİR YAŞAR KEMAL GEÇTİ BU DÜNYADAN
Ne çok sevmiştim okurken. Aklımda nedense Gökçeada...Güle Güle büyük usta...
Işıklar içinde uyu...
Türk Edebiyatının boynu büküldü bugün....
AYLAK ADAM
"İnsanlarda anlayamadığım bir şey de gazete okumalarıydı. Neden her sabah içlerini karart
mak gereğini duyarlardı acaba? Futbol maçı hastalarınınkini anlıyordu. "Ya ötekiler?. Binlerce gazete satılıyor bu şehirde. Örneğin şu yaşlı adam. Yoksa FATİH'TE İKİ EV YANDI başlığını görüp 'İyi, Benim orada evim yok,' diye düşünebilmek rahatlığı için mi okur? BİR ADAM KARISINI ÖLDÜRDÜ. 'İyi etmiş. Kim bilir ne namusuzdu.' ÇİN'DE İSYAN. Beter olsunlar, kırsınlar birbirlerini. Bize dokunmasınlar da!...Bu 'biz' dediği daha çok 'ben' değil mi. 'Ben, benim, bana, beni!' Herkes 'Ben'."
Farklı ve doğru olanı arayan bir adam...Sıradanlığa, tekdüzeliğe katlanamayan...Her şeye karşı duran, karşı çıkan, karşı bir yaşam süren...Kısaca adı bile olmayan C.'nin hikayesi...Aylak Adam...
AYLAK ADAM YUSUF ATILGAN YAPI KREDİ YAYINLARI
PEACE LOVE & MISUNDERSTANDING...
Filmin konusuna gelince Diane iki çocuklu, boşanma aşamasında bir avukattır. Yaz tatilinde çocuklarını annesinin yanına bırakır. Annesi Grace bir çiftlik evinde hayvanları ile hippi hayatı sürmektedir. Günlerini kendi gibi hippi arkadaşları ile halen bir şeyleri protesto ederek ve ay ayinleri yaparak geçirmektedir. Akıllı uslu kızına göre zıt bir hayat süren Grace'in torunları, arkadaşları ve kızıyla olan ilişkilerini komik bir dille anlatıyor film. Ne yalan söyleyeyim filmi seyrederken ara ara şöyle bir büyükannem olmadı ya ben ona yanarım diye geçirdim içimden. Bir aralarda La Boum'daki Vic'in çılgın anneannesine takmıştım. 80 yaşında çılgın gibi araba kullanan, torununa erkek arkadaş ayarlamaya çalışan. Benim öyle bir anneannem ve babaannem olmadı. Her ikisi de oldukça ağır hatunlardı ama çok güzel masal anlatırlardı rahmetliler. Kim bilir belki ben böyle büyükanne olurum torunlarıma çooookkkk uzun yıllar sonra. Tabii ufukta öyle birileri olursa.
Benim gibi evde film keyfi yapmak isteyenlere tavsiye ederim Peace, Love & Misunderstanding'i...
Hayatın sıkıcı, üzücü ve karanlık tarafından biraz olsun uzaklaşıp gülümseyebilmek için...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)