HAYALET KİTAP(LIK)LAR


Anthony Burgess, “Bir kitabı okumak ona sahip olmaktan her zaman daha iyidir,” diyor.
Des bibliothèques pleines de fantômes’un (Hayalet Kitaplıklar) yazarı, kırk bin kitaplık bir kütüphaneye sahip Jacques Bonnet’ye g
öre ise, kişinin okumadığı bir sürü kitabının olmasında bir sakınca yok.

Yıllarca Le Monde ve L’Express editörlük ve gazetecilik yapan Bonnet, kütüphanesindeki kitapların çoğunu okumadığını söylüyor, tüm kitapsever arşivciler gibi, o da bir gün okunur diye kitap biriktirmeye karşı koyamayanlardan. Kimileri de var ki, devasa kütüphanelerindeki kitapların tümünü okuduklarını söylüyor. Sözgelimi, ne kadar doğrudur bilinmez, Susan Sontag on beş bin kitaplık kütüphanesindeki bütün kitapları okuduğunu söylüyor. Kimileri de kitaplara sahip olmadan okumayı seviyor. Türk ve dünya edebiyatını yakından izleyen çok sıkı bir okur olan, “Okumak varken yazmak da ne?” diyebilen Yusuf Atılgan’ın ise, okuduğu kitapların çoğunu ödünç alarak ya da kiralayarak okuduğu söylenir.

Kitapların fiziksel varlığı, dolayısıyla bireysel kütüphaneler yakın gelecekte azalacak gibi görünse de, sahip olma isteği azalacak gibi görünüyor. Yazının ve bilginin elektronik ortama geçmesiyle birlikte artık önemli olan, bilginin ve verilerin materyal halinin elinizde bulunması değil, internette serbest dolaşan bilgiye olan erişilebilirlik. Çünkü siz çağırmadığınız sürece bilgisayarınızdaki ve internetteki verilerin varlığıyla yokluğu bir.

Bonnet’nin bibliomanlığının yerini bugün başka bir tür biriktirmecilik almış durumda. Nitekim bugün bir ara işe yarar diye internetten kitap, film, müzik indiren birçok insanın bilgisayarı, onda birini bile okumadığı, izlemediği, dinlemediği verilerle dolu. Bonnet ise, kütüphanesindeki bütün kitapların nerede olduklarını ve içlerinde ne olduğunu bildiğini söylüyor. Elektronik ortamda biriktirdiğimiz kitap, film ve müziklerin belki de birçoğunun içeriğinden ve bir bölümünün varlığından bile habersiziz.

Yakın gelecekte fiziksel kütüphaneler azalırken, bireysel sanal kütüphanelerin sayısı artacağa benziyor. Sözgelimi, bugün bile insanların binlerce kitabı biriktirmek için bütün duvarları raflarla kaplı evlere sahip olması gerekmiyor. Herkesin bildiği pdf, e-book ve torrent paylaşım siteleri sayesinde ücret ödemeden birçok kitaba sahip olabiliyorsunuz. Bir anlamda, devasa kütüphaneler ayrıcalıklarını kaybediyor, kitaba erişim ve büyük bireysel kütüphaneler kitleselleşiyor. Öte yandan, daha çok kitaba sahip olmanın daha çok kitap okunacağı anlamına gelip gelmediği oldukça tartışmalı.


Notosoloji'den alınmıştır...Fotoğraf: HAYALET KİTAP(LIK)LAR

Anthony Burgess, “Bir kitabı okumak ona sahip olmaktan her zaman daha iyidir,” diyor. 
Des bibliothèques pleines de fantômes'un (Hayalet Kitaplıklar) yazarı, kırk bin kitaplık bir kütüphaneye sahip Jacques Bonnet'ye göre ise, kişinin okumadığı bir sürü kitabının olmasında bir sakınca yok. 
Yıllarca Le Monde ve L'Express editörlük ve gazetecilik yapan Bonnet, kütüphanesindeki kitapların çoğunu okumadığını söylüyor, tüm kitapsever arşivciler gibi, o da bir gün okunur diye kitap biriktirmeye karşı koyamayanlardan. Kimileri de var ki, devasa kütüphanelerindeki kitapların tümünü okuduklarını söylüyor. Sözgelimi, ne kadar doğrudur bilinmez, Susan Sontag on beş bin kitaplık kütüphanesindeki bütün kitapları okuduğunu söylüyor. Kimileri de kitaplara sahip olmadan okumayı seviyor. Türk ve dünya edebiyatını yakından izleyen çok sıkı bir okur olan, “Okumak varken yazmak da ne?” diyebilen Yusuf Atılgan'ın ise, okuduğu kitapların çoğunu ödünç alarak ya da kiralayarak okuduğu söylenir.
Kitapların fiziksel varlığı, dolayısıyla bireysel kütüphaneler yakın gelecekte azalacak gibi görünse de, sahip olma isteği azalacak gibi görünüyor. Yazının ve bilginin elektronik ortama geçmesiyle birlikte artık önemli olan, bilginin ve verilerin materyal halinin elinizde bulunması değil, internette serbest dolaşan bilgiye olan erişilebilirlik. Çünkü siz çağırmadığınız sürece bilgisayarınızdaki ve internetteki verilerin varlığıyla yokluğu bir. 
Bonnet'nin bibliomanlığının yerini bugün başka bir tür biriktirmecilik almış durumda. Nitekim bugün bir ara işe yarar diye internetten kitap, film, müzik indiren birçok insanın bilgisayarı, onda birini bile okumadığı, izlemediği, dinlemediği verilerle dolu. Bonnet ise, kütüphanesindeki bütün kitapların nerede olduklarını ve içlerinde ne olduğunu bildiğini söylüyor. Elektronik ortamda biriktirdiğimiz kitap, film ve müziklerin belki de birçoğunun içeriğinden ve bir bölümünün varlığından bile habersiziz. 
Yakın gelecekte fiziksel kütüphaneler azalırken, bireysel sanal kütüphanelerin sayısı artacağa benziyor. Sözgelimi, bugün bile insanların binlerce kitabı biriktirmek için bütün duvarları raflarla kaplı evlere sahip olması gerekmiyor. Herkesin bildiği pdf, e-book ve torrent paylaşım siteleri sayesinde ücret ödemeden birçok kitaba sahip olabiliyorsunuz. Bir anlamda, devasa kütüphaneler ayrıcalıklarını kaybediyor, kitaba erişim ve büyük bireysel kütüphaneler kitleselleşiyor. Öte yandan, daha çok kitaba sahip olmanın daha çok kitap okunacağı anlamına gelip gelmediği oldukça tartışmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder