Ursula Le Guin ile Aya Tırmanmak

Ahmet Hamdi Tanpınar derken Ursula Le Guin girdi araya. Aya Tırmanmak. Bu güne kadar hiç okumamıştım. Eleştirilerde fantastik edebiyatın kraliçesi olarak yazıyorlar Le Guin için. Kitabın arka kapak yazısını ise döktürmüşler;




"Bu kitaptaki on sekiz öyküde okuru tekinsiz evlere, tekinsiz konulara, zihnin gerisinde fark edilmeyi bekleyen duygulara, hayata tutunmak için verilen mücadeleye, bakış açısı azıcık değiştirdiğiniz anda değişiveren gerçeklere yolculuğa çağırıyor. 

.....

Büyülü gerçekçilikten gerçeküstücülüğe farklı tarzlar denediği bu öykülerde, Le Guin ne kadar güçlü bir edebiyatçı olduğunu bir kere daha kanıtlıyor." 

Tekinsiz evler, tekinsiz konular, büyülü gerçekçilik derken arka sayfa yazısını okuyunca kitabı aldım ama kitabı okuduktan sonra Cem Yılmaz'ın kulaklarını bol bol çınlattım. Hatta öyle bir noktaya geldim ki okuduğum bir öyküyü ben mi anlamadım, kaçırdığım bir nokta mı var diyerek dönüp bir kez daha okudum. Yoktu, ne kaçırdığım bir yer ne de anlamadığım bir nokta. Öylesine sıradan, tekdüze, zevksiz bir öyküydü ki daha doğrusu öyküler silsilesi. Tüm kitaplarının böyle olduğunu düşünmemekle birlikte uzunca bir zaman daha Le Guin okumayacağım herhalde. Ben okuduğum kitabı elimden bırakmamak adına Aya Tırmanmak için bayağı tırmaladım. Sizlere de pek tavsiye etmiyorum Aya Tırmanmanızı. Yolu çok zevksiz :) 

Son olarak kitaptan kendi payıma çıkarttığım ders: Yazarı ne kadar edebiyat kraliçesi olursa olsun kitapların arka kapak yazılarına göre bir daha kitap almamak ve bir kitabın sırasını başkasına vermemek. Ben Tanpınar'ın hışmına uğradım galiba:)


Murathan Mungan'dan Bir Kaç Satır...



Mardin'de ben taşların dilini öğrendim. Gökyüzünün yakınlığını ve uçsuzluğunu. Sapakları, açmazları, dorukları, yalnızlıkları. Uzun yaz geceleri dışarıda avluda yan yana serilmiş yataklara yatar, yıldızları sayarak uyurduk. Bizler serin fısıltılarla uykuya dalarken, parmaklarımız yıldızlarda kalırdı. Yıldızlar bir daha hiç o kadar parlak olmadılar.

Murathan Mungan

Paranın Cinleri

#bimilyonneden: Nedensiz Mutluluk :)

Bazen moralin bozulur, bazen hiçbir şey seni mutlu etmez.

Bazen tam tersidir, her şey ama her şeyden mutlu olursun. Hatta o kadar mutlu olursun ki, etrafına da mutluluk bulaştırırsın. İşte tam öyle bir sabahtayım. Bi uyandım, kendiliğimden bi mutluluk yapışmış üstüme! :)

Önce ‘Bonino’ ile oynadım. Kendisi kedim olur, sonra bütüncül mutluluğumu ona da bulaştırdım.

Sonra Twitter’da şöyle bir şeye denk geldim. #bimilyonneden hashtagiyle herkes daha iyi bir dünya için milyonlarca şey yazmış. Ben de yazdım. :) Bence siz de yazın!

Hadi hoppa, daha iyi bir dünya için bi milyon neden var. Eminim var! :)

Bir bumads advertorial içeriğidir.

Destinée - Kader