Italo Calvino: "Bir eseri 'klasik' yapan nedir?"



George Orwell'ın Hayvan Çiftliği'ni ve 1984'ünü “kült-klasikler” sınıfına sokan nedir? Neden kaba tabirle “okunması gereken kitap” demiyoruz?

'Klasik' tam olarak nedir? Ve bir şeye klasik derken neye dikkat etmemiz gerekir? İtalyan yazar Italo Calvino bizim gibi kararsızlar için 1991'de Klasikleri niçin okumalı? Adında bir kitap yayınlamış. Kitapta 'klasiğin' tam 14 kez tanımını yapmış. Calvino'ya göre;


Alice Harikalar DiyarındaRobinson CrusoeHuckleberry Finn




1. Klasikler, genelde insanların haklarında “Bu kitabı okuyorum...” değil, “Bu kitabı yeniden okuyorum...” dediği eserlerdir.

2. Klasikler, onları okuyanlar ve sevenler için değerli bir deneyim oluşturur; ancak tekrar okumak için uygun koşulları bulduklarında kendilerine bu şansı yaratmak için onları saklarlar.

3. Klasikler, hem hafızalarımıza unutulmayacak bir şekilde kazındıklarımızda hem de zihnimizin katmanlarında kendilerini bilinçsizce gizlediklerinde benzersiz bir etki yaratırlar.

4. Klasikleri her okuduğunuzda, sizde ilk okuduğunuzdaki keşfetme hissini yaratır.

5. Hatta bir klasiği ilk okuduğunuzda, daha önce okuduğunuz bir şeyi tekrar okuyormuşsunuz hissi de yaratabilir.

6. Bir klasiğin söyleyecekleri asla bitmez, her seferinde yeni bir şeyler öğrenirsiniz.

7. Klasikler bize eski kitapların yarattığı atmosferi yaratan, geçmiş kültürlerin içinden geçip gelen kitaplardır.

8. Bir klasiğin etrafında her zaman eleştiriden bir toz bulutu olmalı ama bu tozdan her zaman aklanmalı.

9. Klasikler, kulak dolgunluğumuzun olduğu ve konusunu bildiğimizi sandığımız ancak okuduğumuzda daha orijinal, beklenmedik ve yeniliğe açık bulduğumuz kitaplardır.

10. 'Klasik', evrensel olan her kitaba söylenen bir terimdir, antik bir tılsımla eşdeğerdir.

11. 'Sizin' klasiğiniz, ona karşı kayıtsız kalmanıza izin vermeyen ve kendinizi onunla bir ilişki içinde ya da karşısında hissettiren kitaptır.

12. Her klasik başlangıçta diğer klasiklerden önce gelir; ama onu okuyanlar, okur okumaz soyağacında diğer klasiklerin arasındaki yerini bulabilir.

13. Bir klasik, var olan gürültüyü arkaplanda dağılan bir uğultuya indirger. Gürültüde kaybolmaz.

14. Bir klasik, arkaplanda kalmakta ısrar eden gürültüye hakim olur.




Çeviren: Ceren Kavak

Sabit Fikir'den alınmıştır...


İstanbul'a Dönüş...

                                          


                                           İstanbul'a dönüş stresi başladı :(


   

Tatilde:)



İnternet zar zor bağlanıyor, cep telefonu isterse çekiyor isterse çekmiyor (kendince arayanına göre muamele yapıyor :), elektronikten uzakta, medeniyete bir adım kala, kumsalda elimde kitabım, karşımda bazen sakin, bazen deli pırıl pırıl deniz, İstanbul'un kaosundan uzakta, tepemde cıvıldaşarak uçuşan envai çeşit kuş,  Çanakkale'nin sakin bir köşesinde tatildeyim...

Bazen Boreas ve Poseidon'un çarpışıp dalgaları gökyüzüne çıkardığı denize dalıp çıkıyorum,  bazen Helios'un ikisinin önüne geçerek yeryüzüne gönderdiği deli ışınlarından korunmak için bir ağacın gölgesine sığınıyorum, akşamları Dionysos'la sohbet edip, Orfe'nin güzel ezgileriyle uyku tanrısı Hypnos'un kollarına düşüyorum...Kısacası şehirden uzak olmanın, facebook'ta laf yetiştirememenin, mailleri kontrol edememenin ve kafa dinlemenin zevkine varıyorum...Pastoral hayatın ortasında medeniyetten uzakta...Sıkılmışım şehirden...




"Küçük bir kızken hep evin tepesinde uçmak isterdim. Geceleri gözlerimi kapatıp çatıda olduğumu ve annemle babamı yatakta seyrettiğimi hayal ederdim. Sonra çatıdan sıçrayıp...uçardım...Bütün komşular uyurken ben havada süzülerek camlarından içeriye bakardım. Uçardım ve...ağaçlarda dinlenirdim. Yapabileceğimi biliyordum ama onlara hiç söylemedim. Birileri bir kez öğrenince...seni düşürebilirler...."

Elaine Stalker (Faye Dunaway) Arizona Dream 1993 Emir Kusturica

Klasiklerin yazıldığı odalar

Bittim. Yazıyı okuyunca ve mekanları görünce tek kelimeyle bittim. Klasiklerin yazıldığı evler. Dylan Thomas'ın kayıkhanesi, J.K.Rowling'in Harry Potter'ı yazdığı kahvesi, Virginia Wolf'ın  yazı kulübesi...Hepsi birbirinden güzel. Benim favorim ise George Orwell'ın ada evi oldu. 


İşte yazarların romanlarını yazdığı mekanları...Sabit Fikir'den:)


En sevdiğiniz kitabın bu kadar iyi olmasının nedeni yazıldığı mekan olabilir mi acaba? Kim bilebilirdi ki bu odada, bu sandalyede yazılan kitabın, yıllarca okunacağını, konuşulacağını?

Usta yazarların hayatı hakkında bilgi toplayan araştırmacılar, bir eserin yaratım sürecinde dış etkenlerden ne kadar etkilenildiğini kestirebilmek amacıyla klasiklerin yazıldığı evleri gezdiler. Bakalım yazarlarımız arada sırada kafalarını kağıttan kaldırdıklarında ne görüyorlarmış, hangi mobilyaların, hangi çiçeklerin kokusunda yazıyorlarmış...








Vita Sackville-West'in yazı kulesi































George Bernard Shaw'ın Londra'daki kulübesi
































Dylan Thomas'ın kayıkhanesi












Mark Twain'in tahta kulübesi













Ted Hughes'un Pennines'teki sığınağı













Keats'in Heath'teki evi





















Beatrix Potter'ın tepenin üstündeki evi












Henry David Thoreau'nun ormandaki kulübesi











Jim Harrison'un moteli













Roald Dahl'ın çingene evi










Charles Darwin'in şehir merkezindeki evi











Virginia Woolf'un yazı kulübesi










J.K Rowling'in keyifli kafesi











Robert Stephen Hawker'ın barakası










George Orwell'ın ada evi