MILAN KUNDERA'DAN AYRILIK VALSİ




Ünlü caz trompetçisi Klima verdiği bir konser sonrasında güzel hemşire Ruzena ile bir gecelik ilişki yaşar ve Ruzena hamile kalır. Bu durumu Klima'ya açıkladığında Klima çocuğu aldırmasını için Ruzena'yı ikna eder. Ruzena ilk başta bunu kabul etse de daha sonra arkadaşlarının da etkisiyle bunun bir cinayet olabileceğini düşünerek bu kararından vazgeçer. 


Klima Ruzena ile görüşmek için gittiği kaplıca kasabasında Dr. Skreta ile tanışır. Skreta kürtaja karşı çıkan ve çocuğu olmayan kadınların özel bir yöntemle hamile kalmasını sağlayan bir doktordur aynı zamanda amatör bir müzisyendir. Klima'yla tanışmasını fırsat bilerek birlikte ufak bir konser vermelerini teklif eder ve hemen hazırlıklara başlar. Bu arada Skreta'nın arkadaşı Jakub gelir. Jakub eski bir siyasi mahkumdur ve yıllar önce doktorun kendisine verdiği soluk mavi hapı hala cebinde taşımaktadır. 


Ruzena Klima'yı çocuk hakkında ikna etmeye çalışırken paranoyak Frantisek ise Ruzena'nın sevgilisi olduğuna ve çocuğun kendinden olduğuna inanmaktadır. Çocuğu aldırdığı takdirde intihar edeceğini ve Ruzena'nın bu durumda iki kişinin ölümünden sorumlu olacağını söylemektedir. Klima ise eski bir şarkıcı olan kıskanç karısının olayı duymaması için elinden geleni yapmaktadır. 


Sağlığı bozulduğu için kasabaya gelen zengin Amerikalı Bertlef, babası Jakub'a ihanet etmiş olan Olga, Ruzena, Klima, karısı Kamila, Dr.Skreta ve Frantisek'i Mılan Kundera bir kaplıca kentinde bir araya getirmiş. Romanın sonunda Jakub'un cebindeki soluk mavi haplar içlerinden birinin sonunu hazırlıyor. Dr. Skreta'nın kadınların hamile kalmasını sağladığı özel yöntem açığa çıkıyor.

Klima ise yaşamı boyunca karısının parfümünden başkasını koklamak istemediği söylüyor kendi kendi kendine. Kamila ise direksiyonun başında yanında oturan Klima ile arabayı hızla yaşamın yolu üzerinde bilinmeze doğru sürüyor. 


Ve Kundera'nın Ayrılık Valsi sona eriyor. 

Ben ise onları kaplıca kasabasında bırakarak İngiltere'ye doğru yola çıkıyorum. Shetland efsanesinden esinlenerek işlenen bir cinayetin peşine...  


AYRILIK VALSİ               MILAN KUNDERA          CAN YAYINLARI







"Korku, biraz korku. Bütün istediğim buydu"

Gotik edebiyatı sever misiniz? Ben severim. İşte size korku dolu maceraların kapısını aralayan bir rehber:)

"Korku, biraz korku. Bütün istediğim buydu": "Korku, biraz korku. Bütün istediğim buydu"

ÖBÜR DÜNYADAN - THE AWAKENING

Bahar tembelliğini üzerimden attım sonunda ama garipliklerim bitmedi. Yeni ilgi alanım cinayet, fantastik kitaplar ve gerilim filmleri oldu bu kez. Milan Kundera'nın Ayrılık Valsi'ni bitirir bitirmez kendimi kitapçıya attım sanki çıktığım varmış gibi. Bu kez ayaklarım beni direkt olarak polisiye ve fantastik kitapların standına sürükledi. Uzunca bir süre rafları karıştırıp kitapların arka sayfalarını okuduktan sonra iki tane alıp çıktım ve bir kafede kuytu bir köşeye oturup okumaya başladım. Onbeş yirmi sayfa okuduktan sonra bir haftadır görmek istediğim Öbür Dünyadan filmine gitmek üzere sinemanın yolunu tuttum. Gerilime sarmış durumdayım bu aralar.

Florence Cathcart paranormal aktiviteler üzerine çalışan, nişanlısını savaşta kaybetmiş genç bir yazar. Film, yatılı okulda öğretmenlik yapan Robert Malary'nin Florence'dan okulda meydana gelen bir çocuğun ölümü sonunuda öğrencilerin gördüklerini iddia ettikleri hayaletle ilgili yardım istemesiyle başlıyor. Florence ilk başta olaya sıcak bakmasada tüm malzemelerini alıp okula gidiyor. İlk önce hayalet bir öğrencinin oyunu gibi gözüksede ilerleyen dakikalarda bunun bir çocuk oyunu olmadığı ortaya çıkıyor. Bu arada okul bir haftalık tatile giriyor ve bir tanesi hariç diğer öğrenciler evlerine dönüyor. Okulda Florence, Robert, hizmetçi Maud ve Tom adındaki öğrenci kalıyor. Paranormal olaylar okulun tatile girmesiyle hız kazanıyor. Florence okulun kullanılmayan odasında bulduğu bebek evinin minyatür odalarında okulda yaşanan olayların canlandırıldığını görüyor ve bu arada ormanda okuldaki garip davranışları olan erkek hizmetlinin saldırısına uğruyor. Robert ve Maud'un yardımıyla bu kötü durumdan kurtuluyor ama bu kez de hayalet çocuk sık sık Florence'a görünmeye başlıyor.  

Hayalet görüntüleriyle birlikte Florence kendi geçmişiyle ilgili bazı olayları hatırlamaya başlıyor ve okulun aslında çocukken ailesi ile yaşadığı ev olduğunu fark ediyor. Geçmişini hatırladıkça hayalet çocukla olan ilişkisi de ortaya çıkıyor ve ölümün kıyısından dönüyor. Sonunu yazmayacağım. Gerilim türününden hoşlananların severek izleyeceği bir film diyerek noktayı koyuyorum. Son bir not; İngiliz yapımı olan film oyuncuların doğallığı ve görselliği ile amerikan filmlerine fark atıyor.


23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN...

ATA'MIZIN İZİNDE GELECEĞİN UMUDU ÇOCUKLARIMIZLA ELELE NİCE
                                       
                                                          23 NİSAN'LARA...


 
                                                                    
 
Bırak gün yanından geçip gitsin,
Yarın şansını yeniden denersin.
Bırak yıldızları kayıp gitsin,
Yarın başka bir dilek dilersin..

Özdemir Asaf