Gölgesizler


Hikaye muhtar seçimlerinin ertesi günü köyün sakinlerinden Çıngıl Nuri'nin karısının iki gözü iki çeşme Nuri'nin kaybolduğunu haber vermek için muhtarın kapısına dayanmasıyla başlıyor. Köy halkı Nuri'nin nereye gitmiş olabileceğini düşünürken ikinci bir kayıp haberi gelir muhtara. Bu kez kaybolan köyün genç kızlarından Güvercin'dir. O da Nuri gibi ardında hiç bir iz bırakmadan kaybolmuştur.

Güvercin'in ortadan yok olmasında, Cennet'in 'kaar neden yağaar kaaar' diye bağırarak, insanların korkarak kaçtıkları yılanlarla oyuncakmış gibi oynayan garip oğlundan kuşkulanırlar ve her fırsatta kızı nereye kaçırdın diyerek köşeye sıkıştırmaya çalışırlar.

Köydeki kayıplarla ilgili bilgi vermek ve yardım istemeye şehre giden muhtar ise dönene kadar köyü bekçiye emanet eder. Ve muhtar da kayıplara karışır. Hikaye kayıplarla devam ediyor ve süpriz bir sonla bitiyor.

'Cennet'in oğlu kendini kendi varlığında yok etmişken, gerçekten kadının dediği gibi bir kez daha yok olmuşsa durum kötüydü. Bu işin sonu yavaş yavaş köyün tamamen yok olmasına dek gidebilirdi. belki köy zaten yoktu da bunu kimse anlamıyordu henüz; köylülerin hepsi alışmıştı yokun varlığına...' yazıyor kitabın tanıtım yazısında.

Roman Hasan Ali Toptaş tarafından kaleme alınmış ve filmi yapılmış.

'Metinlerini varoluş ve yokoluş üzerine kurarak varoluşçuluğu taşraya taşımasıyla özgünlük kazanan, sade dilinden yükselen müzikle giderek hayatı yazıya, yazıyı ise büyülü bir hayata benzeten yazar' diye tanımlıyorlar Hasan Ali Toptaş'ı.

Bir büyülü gerçeklik daha...Tavsiye ederim:)

Gölgesizler                                 Hasan Ali Toptaş                          İletişim Yayınları


Yine De İyimserlik

Günaydın:)

Yeni yılın ilk gününe günaydın, yeni seneye günaydın, yeni umutlara günaydın, yeni mutluluklara günaydın, yeni hüzünlere günaydın, yeni güzelliklere ve yeni kötülüklere günaydın, geleceğe günaydın, bilinmeyene günaydın...

Yeni yılın bu ilk sayfasına Nazım Hikmet'in çok sevdiğim bir şiiri ile başlamak istedim "Yine de iyimserlik"
Her şeye rağmen iyimserlik...Bazen karamsarlığa düşüp, ruhumun karalara büründüğü, gelecekten ümidimi kestiğim zamanlarda bile yin yang felsefesinde olduğu gibi her kötülüğün içinde bir iyilik vardır diye iyimserlikle düşünmeye çalışırımki her şey iyi olsun. Dönüşüm yaşansın. Safça olduğunu bile bile tür Pollyanna'cılık oynarım kendi kendime içim açılsın, ruhumdaki kara bulutlar dağılsın diye. Bazen amacına ulaşan bazende ulaşamayan bir tür terapi. Ve güzel şeyler seyretmeye, okumaya çalışırım Nazım'ın şiirindeki gibi sonu tatlıya bağlanan, iyi biten...

İşte Nazım Hikmet'in sihirli kaleminden çıkan mısralar...Yine de iyimserlik


kardeşim
sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana
uçak sağ salim inebilsin meydana
doktor gülerek çıksın ameliyattan
kör çocuğun açılsın gözleri
delikanlı kurtarılsın kurşuna dizilirken
birbirine kavuşsun yavuklular
düğün dernek yapılsın hem de
susuzluk da suya kavuşsun
ekmek de hürriyete
kardeşim
sonu tatlıya bağlanan kitaplar yollayın bana
onların dediği çıkacak
eninde de sonunda da...


Nazım Hikmet Ran

Sevgi ve mutlulukla kalın:)








YENİ YILIN HERKESE SAĞLIK, MUTLULUK, HUZUR, BAŞARI VE BEREKET GETİRMESİ DİLEĞİ İLE....

MUTLU YILLAR:)




                                                                                                         

Geçen yıl neler yaptınız?


 
 
 
İyi Düşünün Bu yılınızı iyi geçirdiniz mi?
Sağlıklı olduğunuz için hiç sevindiniz mi?
Bu yıl hiç gün ışığı ile uyandınız mı?
Kaç kez güneşin doğuşunu izlediniz?
Bir neden yokken kaç kişiye hediye aldınız?
... Kaç sabah yolda bir kediyi okşadınız?
Bu yıl yeni doğmuş bir bebek parmağınızı sıkıca tuttu mu hiç?
Ve siz onu hiç kokladınız mı?
Yaz gecelerinde ne çok yıldız olduğuna hiç şaşırdınız mı?
Kendinize bu yıl kaç oyuncak aldınız?
Kaç kez gözlerinizden yaş gelinceye kadar güldünüz?
Yaşlı bir ağaca sarıldınız mı bu yıl?
Çimlere uzandığınız oldu mu?
Çocukluğunuzdan kalan bir şarkıyı söylediniz mi hiç?
Hiç suda taş kaydırdınız mı bu yıl?
Kaç kez kuşlara yem attınız?
Bir çiçeği dalındayken kokladınız mı?
Bu yıl kaç kez gökkuşağı gördünüz?
Ya da hediye alan bir çocuğun gözlerindeki ışığı?
Kaç kez mektup aldınız bu yıl?
Eski bir dostunuzu aradınız mı hiç?
Kimseyle barıştınız mı bu yıl?
Aslında mutlu olduğunuzu kaç kez farkettiniz bu yıl?
İyi bir yılın, bunlar gibi birçok "küçük şeye"e
Bağlı olduğunu hiç düşündünüz mü bu yıl?
Yayılın çimenlerin üzerine..... acele edin....
Er veya geç... çimenler yayılacak üzerinize...
Mutlu Yıllar!!!
 
-Alıntı-

Artık gidebilirsin...2011


 
 
 
 
Bu yıl, kendin için çok şey yap;
Bembeyaz bir sayfaya geç, al kalemi eline, her istediğini yaz..
Çekinme! “Olmaz ki” diye düşünme.. Sen yaz..
... Sonra her gün o sayfaya yeniden bak.. Olan isteklerinin yanına yıldız koy..
Sevdiklerinin ellerini, yüreklerini sımsıkı tut,
Yalnızsan, saltanatını sür ama 2’nin, 1’den daha zengin olduğunu unutma!
Gözündeki yaşları sil, çünkü yaşlı gözlerle geleceği göremezsin…
Dostlarına zaman ayır!
Belki kırgınlıklarını unutmayacaksın ama affetmeyi dene…
Sağlığına dikkat et!
Doğa’nın keyfini çıkart…
Kızılderililerin dediği gibi, “izin verme düne, taşmasın bugüne”…
Ve, arada nefeslen, nefeslen ki, ruhun sana yetişsin…
Ben kendi adıma şunları da ekliyorum beyaz sayfama;
Sevgili 2012, öncelikle insanoğlu bu yıl “insan” olduğunu hatırlasın..
Barış ve özgürlük kelimeleri anlamlarını bulsun.
Ayrımcılık, ırkçılık, ölümler son bulsun.
Adalet, adil olsun..
Hırslar, insan olmanın önüne geçmesin..
Ailem, yavrum, dostlarım sağlıklı, başarılı ve mutlu olsun. .
Yarınım bugünümü aratmasın…
Bi de… .. anladınız siz onu ☺
Hepinize mutlu, güzel bir yıl dilerim.
 
-Alıntı-