BİRAZDA PRAG VE KARLOVY VARY OLSUN :)






















7.KADIKÖY KİTAP GÜNLERİ BAŞLADI...






12 - 15 Aralık tarihleri arasında 7. Kadıköy Kitap Günleri başlıyor...12 Aralık saat 18:00'de onur konuğu gazeteci-yazar Hıfzı Topuz ile başlayacak ve Caddebostan Kültür Merkezinde gerçekleşecek olan kitap günlerinde her gün imza ve söyleşi programları var. Ayrıca kitapseverler istedikleri kitapları %25 indirimli alabilecekler...


Detaylı bilgi ve program için;

https://www.facebook.com/pages/7Kad%C4%B1k%C3%B6y-Kitap-G%C3%BCnleri/175805899292816

ROMAN KAHRAMANLARI GÜNÜ...




"Roman Kahramanları Günü" bu yıl 21 Aralık'ta Zonguldak'ta gerçekleştiriliyor... Şimdi Zonguldak'ta olmak vardı diyorum ve haberin devamını paylaşıyorum...


TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA ARMAĞAN !
"21 Aralık Roman Kahramanları Günü" 

Roman Kahramanları Günü” tüm yurtta kutlanmasının yanı sıra, bu yıl Zonguldak’ta gerçekleştiriliyor. Bülent Ecevit Üniversitesi’nde Zonguldak İl Halk Kütüphanesi ve Zonguldak Fotoğraf Sanatçıları Derneği’nin katkıları, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi, Bülent Ecevit Üniversitesi, Zonguldak Endüstri Meslek Lisesi, Tiyatro Arın (özel Tiyatro), öğrenci ve öğretmenlerin katılımıyla Roman Kahramanları sahnede canlandırılarak, geniş çaplı bir etkinlikle kutlanıyor.

Festival sırasında Roman Kahramanlarının fotoğrafları Zonguldak Fotoğraf Sanatçıları tarafından çekilerek yılın anısına bir albüm kitap hazırlanacak. Ayrıca Roman Kahramanlarına yazılan mektuplar da etkinlikte ve albüm kitapta yer alacak. Toplamda yüz roman ve kahramanın yansıtılması amaçlanan etkinlikte yirmi beş roman kahramanı sahnede 3-5’er dakika dramatize edilecektir. Geriye kalan kahramanlar ise sahnede gösterilecek ve yıl boyunca il çapında sergilenecektir.

Dünya Roman Kahramanları Günü Edebiyat Festivali’nin ilki 21 Aralık 2012 tarihinde Maltepe Üniversitesi kampusunda gerçekleşti. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle gerçekleşen etkinliğin konusu ise Balkan Savaşı’nın 100. yılı olması sebebiyle “Balkan Barışı” olarak belirlenmişti. Bu anlamda; Türkiye, Bulgaristan, Romanya, Kosova, Karadağ, Makedonya, Sırbistan, Yunanistan, Arnavutluk, Hırvatistan’ın Kültür Bakanları, bu ülkelerin ünlü romancıları, eleştirmen ve gazetecileri festivale katılmıştı.

Roman Kahramanları Edebiyat Parkı

Roman Kahramanları Dergisi Yayın Yönetmeni Ömer Asan bu günle ilgili olarak : “Bugün artık insanlığın on binlerce roman kahramanı var. Ancak hızla değişen gündem ve sürekli artan roman yazımı, yaratılan roman kahramanlarının kısa zamanda unutulmasına, edebiyat tarihinin derinliklerinde kaybolmasına neden oluyor. Öyle ki, sayılı dünya klasiklerinde yaratılan roman kahramanlarının bile bir miras olarak devredilememe tehlikesi artık söz konusu. Bu nedenle; bugüne kadar yaratılmış roman kahramanlarının ait oldukları yerlerde, ülkelerde, yazarlarının tasvir ettiği mekânlarda, en azından her yıl anılmasını sağlayacağız. Bu amaçla ülkemizde üzerine en çok roman yazılan kent olan İstanbul’da roman kahramanlarının yer alacağı bir edebiyat parkı oluşturulması için girişimde bulunmak üzere proje hazırlıklarımızı sürdürmekteyiz. Bu yılkı etkinlik için Bülent Ecevit Üniversitesi’ne ayrıca teşekkür ediyoruz.” dedi.

Zonguldak’ta Etkinlik İletişim:

21 ARALIK, CUMARTESİ
Bülent Ecevit Üniversitesi, Prof. Dr. Arif Amirov Konferans Salonu, Saat 16

Koordinatörler:

Şenay Koca, Zonguldak Mehmet Çelikel Lisesi Edebiyat Öğretmeni / tlf: 0 505 807 60 36
Müzeyyen Yeten Aksoy, Zonguldak İl Halk Kütüphanesi Müdürü / tlf: 0 530 3231540


21 Aralık - İletişim:

Ömer Asan
Roman Kahramanları Dergisi
0216 371 17 37
0554 857 74 50
omer.asan@heyamola.net

www.romankahramanlari.com
www.21aralik.com

YILIN EN BÜYÜK GÖKYÜZÜ ŞÖLENİ BAŞLIYOR :)





Gökyüzünden süzülen karın güzelliğine 13-14 Aralık ta yıldızlarda eşlik etmeye hazırlanıyor. Eğer hava açık olursa ki bu durumda pek mümkün olmayacak gibi görünüyor ama gökyüzünde şölen başlıyor. 

13-14 Aralık gecesi  yılın son ve en büyük göktaşı yağmuru (Geminid-ikizler) var. İki günde saatte 120'e yakın göktaşının dünyaya düşeceği söyleniyor. 

İster görebileyim ister görmeyim ben kahvemi alıp pencerenin yanına kurulacağım ve dileklerimi sıralayacağım...Kim bilir belki gerçekleşirler :)

Yılın en büyük gökyüzü şölenini okumak için linke tıklayabilirsiniz...

http://www.hurriyet.com.tr/teknoloji/25330453.asp

Tüm dileklerinizin gerçekleşmesi dileği ile...İyi seyirler...





Mevsimlerin en merhametlisidir kış... Evin mevsimi, sarılmanın, sarınmanın, sarmalanmanın... Uzun çayların, derinlemesine yemeklerin, etraflıca içmelerin mevsimi… Karşılaşmaların değil buluşmaların… Sıcak olan her şeye doğru neşeyle yönelmenin, böylece beraber ılımanın…

Ece Temelkuran

147 TON KİTAP, KİLOSU 15 KURUŞTAN SATILDI...




Yanlış okumadınız başlığı...Tamı tamına 147 ton kitap kilosu 15 kuruştan satılmış...

Eeee ne var bunda diyenleriniz çıkacaktır içinizden mutlaka. Normal şartlarda belki çok ta önemli bir haber değil ama bu 147 ton kitabın içinde tarihleri çok eskiye dayanan nadide eserler varsa ve bu satış Milli Kütüphane tarafından yapılıyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir !

Haberi ilk okuduğumda onlarca soru uçuştu kafamda ... Sattıkları kitapları hiç mi incelememişlerdi? En azından kapaklarını açıp basım tarihe bakmayı bile akıl mı edemediler yoksa zahmet mi etmediler? Yoksa özellikle bilerek mi yaptılar ? Neden döküm listeleri ve tasnifi yapılmamış ? Kim bunlar ve o kütüphanede çalışmayı nasıl hak etmişler ?

Cevaplarını bilmiyorum ama yapılan karşısında PES diyorum ve 1860 yılında basılan Hristiyan  teolojisine göre yazılmış Ermenice bir kitaptan diğerlerine...Başlarına gelenleri okumak isteyenler için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz diyorum...

http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/25310113.asp





Hava soğuk.
Tak kulaklıkları.
Dışarı çık.
Üşü.
Yürü.
Daha çok üşü.
Daha çok yürü.
Üşüdükçe yürü.
Yürüdükçe, düşün.
Olmak istediğin kişiyi düşün.
Olduğun kişiyi düşün.
Sahip olduklarını düşün.
Senin olmayanları düşün.
Sevdiklerini, sevmediklerini düşün.
Kazandıklarını, kaybettiklerini düşün.
Söylediğin, söylenen yalanları düşün.
Seni terk edenleri, terk ettiklerini düşün.
Artık hayalini kurmadığın o hayatı düşün.
Ne kadar kolay vazgeçtiğini düşün.
Bir daha kimseyi sevemeyeceğini düşün.
Saatlerce düşün ama hiçbir şey düşünmediğini fark et.
Eve dön.
Aynaya bak.
Sol gözün kızarmış.
Demek ki ağlamak istemişsin farkında olmadan.
Ne zaman ağlamak istesen, sol gözün kızarır çünkü.
Aç sıcak suyu, gir altına.
Soğuktan donan vücudun sıcak suyun altında uyuşsun.
Kemiklerin sızlasın.
Acıya aldırma.
Düşün.
Yeniden düşün.
Ardından el salladığın otobüsleri düşün.
İnsanları düşün.İhanetleri düşün.
Bir zamanlar hayallerin olduğunu düşün.
Bir zamanlar mutlu olduğunu düşün.
Mutluluğun nasıl bir his olduğunu unuttuğunu düşün.
O adamı düşün.
O adama asla sarılamayacağını düşün.
Şimdi çık sıcak suyun altından.
Çık ve yaşa.
Ve yaşadığın bu şeye ‘hayat’ de.
Hep aynı şarkı çalsın kulaklarında.
Hep aynı yerden yansın canın.
Ama sen yine de hep, ‘hayat’ de.
Çünkü hayat, güzel rüyalarından haricinde kalan acımtırak zaman dilimi.
Çünkü hayat, hayat işte.
Çünkü hayat, hep böyle.

-Alıntı-

FIRTINA...

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar...

Bugün sabah haberleri dinlediğimden beri dilime pelesenk oldu Yeni Türkü'nün Fırtına'sı. Kuzey Avrupa'yı etkisi altına alacak kuvvetli bir bir fırtına beklentisi içinde insanlar önlem almaya başlamışlar, bazı uçak seferleri iptal edilmişti. 

Fırtınaları severim. Durgun hava bünyeye ters nedense. Yağmur, kar, rüzgar, deli dalgalardır benim sevdiklerim.  Yaklaşık 3-4 yıl önce şubat ayında Çanakkale'de bir köy evinde beni sabahlatan fırtına haricinde çok büyük bir fırtınanın ortasında kalmadım bugüne kadar. Estikçe evi sarsan rüzgar, cama canhıraş vuran  yağmur damlaları, evin çatısına çarpan ağacın dalları, çaktıkça her tarafı aydınlatan mavi ışık ve çarpışan bulutların peşinden yeri göğü inleterek patlayan gök gürültüsü. Korku filminin bitmek bilmeyen kareleri gibiydi ama doğanın bu kızgınlığı hoşuma gitmişti doğrusu. Neyse ki sabaha bir şey kalmadı ama bahçeye çıktığımızda bileklerimize kadar suya batmıştık. Bahçede devrilen bir ağaç ta cabasıydı. 


Fırtına haberini duyunca Google'da fırtına ile görsellere baktım. Birbirinden güzel fotoğraflar döküldü önüme. Denizde, karada...Amacım onları paylaşmaktı taa ki "storm" yazdığımda Storm Thorgerson adına rastlayana kadar. 

Thorgerson 1944 Londra doğumlu bir sanatçı. Leicester Üniversitesi ve The Royal College of Art'da sanat eğitimi almış. Pink Floyd, Led Zeplin, Alan Parsons Project, Peter Gabriel gibi ünlülerin ve grupların albüm kapaklarını yapmış ve bu konuda kitaplar yazmış. 2013 yılındaki ölümüne kadar çalışmalarına Kuzey Londra'daki stüdyosunda devam etmiş. 

Beğendiğim eserlerinden bir kaç tanesini paylaşmak istedim...İşte Storm Thorgerson ve eserleri...







Diğer eserleri için aşağıdaki linklere bakabilirsiniz :



Çok ilgisiz olacak ama fırtına demişken çok sevdiğim bir cümle ile bitirmek istedim yazımı;

"Hayat fırtınada sığınak bulmak değildir. Yağmurda dans etmeyi öğrenmektir."









YÜREĞİMİ YAKTIM BEN BU GECE BİR DENİZ FENERİYLE...



Yine ben aşık oldum, darmadağın, yağmur oldum
Kadıköy sahilinde esti ruhum rüzgar oldum

Heybeli'de biz de her gece
Çıktık mehtaba aşk var diye
Kalmamış Kalamış'ta bile
Ne bir huzur ne bir neşe

Yüreğimi yaktım ben bu gece bir deniz feneriyle
Sahile vurdum ben bu gece, dalga gibi delice

Yine ben aşık oldum, darmadağın, efkar oldum 
Kadehi kırdım işte, yandı ruhum, duman oldum...


Aydilge'den...

İyi dinlemeler :)