ESKİLERDEN BİR KUPLE...

Koşturmayla geçen koskoca bir haftadan sonra isli puslu soğuk bir hafta sonu bana hediye gibi geldi doğrusu. Cumadan aldığım kitap ekleri, halen okumakta olduğum kitap ve zaman zaman açıp karıştırdığım eskiler biraz da olsa dinlenmemi sağladı. Araya bir iki film de sıkıştırmakta fena olmadı doğrusu. Film demişken halen izlemediyseniz Arif V 216 i tavsiye edebilirim...

Eski kitaplar derken yazın okuduğum Sputnik Sevgilim'i elime aldım tekrar. Haruki Murakami'nin Japonya'dan Yunan adasına uzanan romanı.

Sahilde Kafka, Sputnik Sevgilim, Karanlıktan Sonra ve İmkansızın Şarkısı...Hepsi birbirinden güzel ve zevkle okuduğum romanları yazarın. Müzik, kediler, hayal ve gerçek arasında gidip gelmeler, doğaüstü olaylar, karakterleri özellikle de kadın karakterleriyle Murakami'nin kütüphanemde ayrı bir yeri var. Sırada da okumadığım kitapları..

Sputnik Sevgilim'den çok sevdiğim iki paragrafı paylaşarak çok güzel bir hafta diliyorum hepinize...



"Biliyor musun, kafamın içi yazmak istediklerimle dolu. akıl almaz büyüklükte bir ambar orası" demişti Sumire. "Bir sürü imge, manzara, parça parça sözcükler, insan suretleri ...hepsi beynimin içinde göz kamaştırıcı bir şekilde parlıyorlar, capcanlılar. Bana "Yaz hadi!" diye bağırdıklarını duyup, oradan mükemmel bir hikaye çıkacak diye düşünüyorum. Yeni bir yere gidiyormuş duygusuna kapılıyorum. Ama masa başına geçip yazmaya kalkışınca önemli bir şeylerin yitip gittiğini anlıyorum. Kristalleşemiyorlar sanki, çakıl taşları gibi öylece kalakalıyorlar. Ve ben de hiç bir yere gidemiyorum."

"Güçlenmenin kendisi kötü bir şey değil. Elbette değil. ama bugün düşündüğümde, güçlü biri olmaya kendimi o kadar alıştırmışım ki zayıf insanları anlamaya çalışmıyordum. Şanslı olmaya fazlasıyla alışmıştım, bazen karşılaştığım talihsiz insanları anlamaya gayret etmiyordum. Sağlıklı olmaya o kadar alışmıştım ki, hasta insanların acılarını anlamaya çalışmıyordum. Bir şeyler kötü gidince sıkıntıya düşen, olanlar karşısında aklı başından giden insanları görünce, bu durumun sadece onların yeterince gayret göstermemelerinden kaynaklandığına inanıyordum.Dillerinde yakınma eksik olmayan insanların, temelde tembel olduklarını düşünüyordum. O günlerde hayat görüşüm katı ve pratikti, sıcak insani duygulardan yoksundu. Ve bu durum konusunda beni uyaran tek bir kişi yoktu etrafımda."

Eğer okumadıysanız Sputnik Sevgilim'i tavsiye edebilirim. 📖☕💙 Şu kış günlerinde yazı özleyenler için bire bir...Tozlu, sıcak rüzgarın estiği bir limandan feribota binip gökyüzünde yıldızların parladığı ahşap panjurlu beyaz evlerin, üzüm bağlarının arasında dolaşmak için iyi bir fırsat :)



GÜMÜŞ KARASI DENİZ

Hani derler ya bir kitap okudum hayatım değişti. Ben bu söze hiç inanmadım. Bugüne kadar yüzlerce kitap okudum ama hayatımı değiştiren olmadı. Güldüren hüzünlendiren düşündüren niceleri geçti elimden.. Bitsin diye çabucak okuduklarım bitmesin diye elimde süründürdüklerim.. Sıkılıp ortasında bıraktığım ya bir ya da iki kitap vardır. Her ne kadar uyuşamasamda  kendimi zorlayıp bitirmeye çalışırım. Genelde kitapçılardan alışveriş ederim nadiren internetten. Kitap alışverişi bile bir ritüeldir benim için. Raftan alınacak sayfaları usulca açılacak ve kahramanları ile tanışılacak.

Ve sahaflar.. Bence sadece eski kitap satıcılarının ötesidir onlar. Bir tür anı dükkanlarıdır. Okunmuş kitabın sayfaları aslında çok şey anlatır.Bazen Yazarından imzalı bir değerdir bazen sevgiliye hediye edilmiş bir dünyadır.





Gümüş Karası Deniz, 2018 in bana ilk hediyesi diye düşünüyorum. Böylesine güzel bir hediye ile başlayan yepyeni bir senenin hepimize güzellikler getirmesini diliyorum. Sahafın tezgahında tesadüfen görüp sayfalarını ayak üstü karıştırdığım, evde okunacak bir sürü kitap varken hiç tanımadığım bir yazarın sadece adı ve açıklaması ilgimi çektiği için alıp diğerlerini daha sonraya bırakıp başladığım ruhumun derinliklerine işleyen şiirsel yazımıyla bir ada hikayesi. Belki de o beni buldu kim bilir? 

Bu sabah Caffe Nero da mis gibi kahve ve  klasik müzik eşliğinde ada insanları ile buluşmanın güzelliğini paylaşmak istedim. Adaları ve ada hikayelerini sevenlere tavsiye ederim. 

Güzel bir hafta dileklerimle...

Günaydın

Yeni bir yıla günaydın..

Bu yılda tüm isteklerinizin gerçekleşmesi dileği ile çok sevdiğim bir yazıyı sizlerle paylaşarak 2018 e başlamak istiyorum.. Önce sağlık sonra mutluluk ve huzur diliyorum yeni yıldan..


"Gürültü, patırtının ortasında sükûnetle dolaş; sessizliğin içinde huzur bulunduğunu unutma. Başka türlü davranmak açıkça gerekmedikçe herkesle dost olmaya çalış. Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık unutmak olsun. Bağışla ve unut. Ama kimseye teslim olma, içten ol. Telaşsız kısa açık ve seçik konuş. Başkalarına da kulak ver; aptal ve cahil olduklarında bile dinle onları; çünkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Yalnız planların değil başarılarının da tadını çıkar. İşin ne kadar küçük olursa olsun onunla ilgilen hayattaki dayanağın odur.
Olduğun gibi görün ve göründüğün gibi ol. Sevmediğin zaman sever gibi yapma. İnsanları yargılarsan onları sevmeye zaman kalmaz. Ve unutma ki: insanlığın yüzyıllardır öğrendikleri sonsuz uzunluktaki bir kumsalda tek bir kum taneciğinden fazla değildir.
Kaybetmeyi ahlaksız bir kazanca tercih et, ilkin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı ülküler o kadar değerlidir ki o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yılların geçmesine öfkelenme, gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamayacağın şeylerin yapabileceklerini engellemesine izin verme.
Rüzgârın yönünü değiştiremediğin zaman yelkenlerini rüzgâra göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir. Ara sıra isyana yönelecek olsan da hatıla ki evreni yargılamak imkânsızdır. Bu yüzden kavgalarını sürdürürken bile kendinle barışık içinde ol.
Hatırlamazsın doğduğun zamanları, sen ağlarken herkes sevinçle gülüşüyordu. Öyle bir ömür geçir ki herkes ağlasın sen öldüğünde. Mutlulukla gülümse sabırlı, sevecen, erdemli ol. Önünde sonunda bütün servetin sensin. Görmeye çalış ki bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya insanoğlunun biricik güzel mekânıdır."