“Bu dünyada sana KÖTÜLÜK yapmak isteyen 
insanlar çıkacak karşına, 
ama unutma ki İYİLİK yapmak isteyenler de çıkacak. 
Kimi insanın yüreği KARANLIK , kimininki AYDINLIKtır.
Geceyle gündüz gibi!
Dünyanın kötülerle dolu olduğunu düşünüp küsme,
herkesin iyi olduğunu düşünüp hayal kırıklığına uğrama!
Kendini KORU kızım, İNSANLARA karşı kendini koru....''
Zülfü Livaneli

TECAVÜZ İNSANLIK SUÇUDUR !!!!!


KİTAP KURDUNUN BAŞINA GELEBİLECEK EN KÖTÜ ŞEYLER

Kitap kurtlarının başlarına gelebilecek en kötü şeylerden biri herhalde ödünç verdiği kitabın ya hiç geri gelmemesi ya da lime lime bir şekilde geri dönmesidir. Her ikisi de başıma geldiği için artık kitap ödünç vermiyorum kimseye. Ancak çok emin olduğum arkadaşlarıma ve aile fertlerine kitaplarımı emanet edebiliyorum. Hatta kütüphanemde "Dışarıya Kitap Verilmez" kartı duruyor. Tecrübe yenilen kazıkların bileşkesidir diye boşuna dememişler. İnsanı önlem almaya yönlendiriyor. Liseyken bir arkadaşıma Harold Robbins'in Tek Başına adlı kitabımı vermiştim. Kitap geri geldiğinde (neyse ki geri verdi ammaaa...) kitabı tanıyamadım desem yeridir. Hatta kitabı okudun mu güreş mi tuttun anlayamadım demiştim. Zavallı kitap olanca perişanlığı ile halen kütüphanemde durur.



Ah bir de yolculuk durumları var. Hani şu en sevdiğiniz kitabınızı yolculuk boyunca okumak için yanınıza alırsınız ya. Bir de en heyecanlı yerinde veya en sevdiğiniz yerinde bırakmışsınızdır...Ya da Çok merak ederek almışsınızdır da yolculukta okumak için ayırmışsınızdır...Ama ne mümkün. Yanınızda ki bir açar ağzını ne var ne yoksa kitap okumak yerine hayat hikayesini dinlersiniz. Gelini, kızı, oğlu, torunu torbası tanımadığınız bir sürü kişi dökülüverir önünüze, cinnet noktasına gelir değiştirecek koltuk arasınız kitabınızla baş başa kalabilmek için. Varsa ne mutlu ama aranan koltuk bulunamamışsa  hayat hikayesine devam...

Kitap okumayı sevenlerin başlarından kitapları ile bir sürü olay geçmiştir mutlaka. Sinir eden, gülümseten...

Sabit Fikir Dergisi "Kitap Kurdunun Başına Gelebilecek En Kötü 26 Şey" başlığı altında sıralamış neler olabileceğini.

İlk iki madde benim de yazdıklarım var. Sonrakileri de okumak istiyorsanız linke tıklayabilirsiniz...

http://www.sabitfikir.com/dosyalar/bir-kitap-kurdunun-basina-gelebilecek-en-kotu-26-sey

Bana gelince bu maddelerin çoğu uyuyor. İçlerinde umurumda olmaz dediklerimde var, Allah göstermesin dediklerim de. Mesela 19. maddedeki arkadaşınıza tavsiye ettiğiniz kitabı beğenmemesi gibi boş verdiklerim, taşınmak gibi Allah göstermesin dediklerim. 25. madde ise her zaman yazdığım, çok ama çok sevdiğim bir kitabın bitmesi. 16. Maddeye gelince bence onu bana hiç sormayın...Susturamazsınız sonra :)

Mutlu ve bol kitaplı günler diliyorum hepinize....

Sağlıcakla kalın....






YAZMAK ÜZERİNE - ERNEST HEMINGWAY





Yazmak Üzerine - Ernest Hewingway'in mektupları, romanları, konuşmaları, basılmış ve basılmamış tüm metinlerinde yer alan yazmak ve yazarlık kavramı ile üzerine düşüncelerini bir araya getiren bir kitap. Yazmak isteyenler için güzel çıkarımlar yapılabilecek bir rehber niteliğinde ama okurken sıkmayan, su gibi akıp giden bir kitap. Ufacık tefecik doksan beş sayfalık...Hiç bitmesin istediklerimden...Elimde süründürdüklerimden... Ama çabucak bitenlerden...:(

İşte tadımlık cümleler...

"Yazmanın kuralı yoktur. Bazen kendiliğinden ve kusursuz bir şekilde gelir. Bazen kayayı matkapla delip parçalamaya benzer."

Charles Poore'a 1953
Selected Letters, s 800-801

"Fare : Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
 M : Mutsuz bir çocukluk."

By-Line : Ernest Hewingway p 215

"Dostoyevski Sibirya'dan sürgün edilince Dostoyevski oldu. Yazarlar haksızlıkla tıpkı kılıçlar gibi dövülür."

Green Hills of Africa, s 71

"Bir şey daha. Sembolizm falan yoktu. Deniz denizdir. Yaşlı adam yaşlı adamdır. Çocuk çocuktur ve balık balıktır. Aynı şekilde köpek balıkları da sırf köpek balıklarıdır. İnsanların sembolizm dedikleri şey saçmalık. Bundan ötesini ancak zaten biliyorsan görürsün."

Bernard Berenson'a, 1952
Selected Letters, s.780

"Bir kitabı bitirdikten sonra duygusal olarak tükenmiş oluyorum. Eğer değilsem duyguyu okuyucuya bütünüyle aktaramamışım demektir. Her neyse, en azından bende böyle oluyor."

Charles Scribner'a, 1952
Selected Letters, s. 778

"Sahiden iyi eseri defalarca okursan da nasıl yapıldığını anlayamazsın. Çünkü iyi edebiyatta daima bir gizem vardır ve gizem didiklenip incelenemez. Sonu gelmez ve her zaman mevcuttur. Her okuyuşta yeni bir şey görür ve öğrenirsin."

Harvey Breit'a, 1952
Selected Letters, s. 770

Daha yazılacak birbirinden güzel bir sürü cümle var ama ben burada kesiyorum yoksa Kadıköy'ün o bilinen, serin ve rutubetli laneti beni takip edebilir, hatta saçlarım dökülüp rüyalarımda sürekli Kadıköy sokaklarından yıllık intiharlarını gerçekleştirmek için geçip giden lemur sürülerini görürüm.
    
         


                  YAZMAK ÜZERİNE  ERNEST HEWINGWAY    ALTIKIRKBEŞ YAYINLARI