Bugün
karşılaştığım basit ama çok şey anlatan olay son
zamanlarda çocukların başına gelenlerin sadece ve sadece
ailelerin ilgisizliğinden kaynaklandığının en güzel örneği
idi.
Akşam üstü okuldan eve servisle dönen kızımı almak için
bahçeye inerken asansör kapısında aynı binada oturduğumuz ama
tanımadığım bir hanımla karşılaştım. Ben çıktım o bindi.
Çıkış kapısına doğru ilerlerken elinde topla 2-2.5 yaşlarında
bir çocuk girişte duruyordu ve kadının asansöre bindiğini
görünce arkasından anne diye çığlık atarak ağlamaya
başladı. Ben de dönüp çocuğa "senin annen mi?" diye
sordum. Çocuk kafasını sallayarak "evet" dedi. Bende
dur bekle seni almaya gelecektir dedim ve çocuğun yanında
beklemeye başladım çünkü girişte sadece ikimiz vardık.
Beklemenin nedeni ise çocuğun yalnız olması ve bazen binaya
tamire gelen kişilerin bodrum katı kullanması idi. Güvenlikli bir
site ama sonuçta yalnız bir çocuk vardı ortada.
Bir süre
sonra çocuk biraz sakinleşti o sırada kapıdan bir elinde çocuk
arabası bir elinde cep telefonu ile konuşarak içeri bir adam
girdi. Çocuk dönüp "baba" diye işaret etti. Bende dönüp
annesi çıktı yalnız kaldı ağlıyordu dedim. Adam hiç
umursamadan tel ile konuşarak asansöre bindi ve gitti. Neyse ki bu
kez çocuğu almayı ihmal etmedi.
Bu kadar
vurdum duymazlık bana çok ama çok fazla geldi. Ufacık çocuğunu,
tanımadığı beni gördüğü halde asansöre binip giden kadının
nasıl bir anne olduğunu ve peşinden gelen babanın da nasıl bir
baba olduğu hala düşünüyorum. Acaba diyorum bir kez daha kendileri ile karşılaştığımda yaradana sığınıp çocuğu niye dünyaya getirdikleri sorsam mı kendilerine ?
Boşuna
değil son zamanlarda çocuk felaketlerinin ardı arkası kesilmiyor.
Küçük ama mide bulandıran bu yaşadığım dakikalar bana
nedenini çok güzel anlattı.