MADAM ARTHUR BEY VE HAYATINDAKİ HER ŞEY

'Falcı kadın elinde kahve fincanı, otelin lobisinde tahta bir tabureye kuş gibi tünemiş, belli belirsiz dudaklarını oynatıyor. Nagehan, gözlerini kahve fincanına diken kadının ellerine bakıyor. Kadının ellerinin üzerinde dövmeler var. Tuhaf dövmeler. Kayıp bir kavmin büyüleri gibi. Az önce anlattı, O dövmeleri küçükken eline anneannesi yorgan iğnesiyle yapmış. Loğusa sütü, idare lambasının isi ve koyunun öd sıvısı...Canı çok yanmış. aynı dövmeler anneannesinde de varmış. Ona da anneannesi yapmışmış. Anneannesi şamanmış. Köyde hastaları, delileri ve kadınları o yatıştırırmış' diye masalsı bir anlatımla başlıyor Mine Söğüt Madam Arthur Bey Hayatındaki her Şey adlı kitabına.

Kara yalıda gizlenen Madam Arthur Bay, eski fotoğrafların izinde romanını yazan Olcayto Ran, yangınların ve ölümlerin dilsiz kadını Maria, eski sevgili Keşşaf Hanuman, her şeyi bilen hayat kadını Nagehan, Kimliğini arayan Şehnaz Hanuman, bütün cinayetlerin tanığı antikacı Kedileş, Kara Yalı'da kaybolmuş baba Ruhat Ran...Burada herkes kendine yeni bir hayat arar. Herkes hayatından kurtulmak, olanları unutmak ister.

Mine Söğüt'ün kaleminden yaşamın gizlerinde dolanan tuhaf bir roman.

Yapı Kredi Yayınları'ndan...

ADALARI SEVEN ADAM

'Evet, bir adaydı burası. Kayaların dibindeki Kelt denizi her zaman ama her zaman adanın uçuk bozukluğunu emmiş, yıkamış, silikleştirmişti. Ne kadar çok sesi vardı denizin! Derinlerdeki patlamalar, gümbürtüler, uzayıp giden iç çekmeler, ıslık sesleri; sonra suların altında gerçek insan sesleri, sanki bir pazar yeri şamatası.'

Sadece 63 sayfadan oluşan D.H.Lawrence'nın Adaları Seven Adam adlı mini kitabını okurken kendinizi ada hayatının içinde hissedeceksiniz.

Celal Üster'in çevirisiyle...K Kitaplığı...

YALNIZLIĞIN 17 TÜRÜ

Deniz fenerlerini severmisiniz? Gerçeklerini tabikii. Hani geceleri ışığıyla gemilere yol gösteren yalnız ve mağrur yapıları.

Eğer seviyorsanız Ertuğ Uçar'ın 'Yalnızlığın 17 Türü' adlı kitabını okumanızı öneririm. 17 öyküden oluşuyor kitap. Denizden, iklimlerden, insanın doğayla karşılaşmasından ve seçilen mekanın sonsuz doğadaki duruşundan söz ediyorlar. Öykülerin kahramanları ise sadece insanlar değil, deniz, kule, iklim, coğrafya hepsi bir beden olmuş.

Ufku aydınlatan ışık dibini unutur mu hep? başlıklı dördüncü öyküsü ise deniz fenerlerinin geçmişten günümüze değişimini dramatik bir biçimde anlatıyor.

Ayrıca kitap çok güzel deniz feneri çizimleri ile süslenmiş...

Alef  Yayınevinden

SON RIHTIM

'...ve bir koku, eski gemiden bir gürültü, çürümüş tahtalardan ve paslanmış demirden ve uluyan ve ağlayan makinelerden, çarpıyor pruvaya, çiğniyor geminin böğrünü, ağır ağır yiyor ağıtları, yutuyor, uzaklıkları biteviye, acı sudan bir gürültü yapıyor acı suda ve sürüklüyor öteler o eski gemiyi eski sularda.' diyerek, Pablo Neruda'nın 'Yük Gemisinin Hayaleti' isimli eserinden bir alıntı ile başlıyor. 

Son Rıhtım harap, başıboş ve yorgun yük gemisi Tramp Steamer´ın, kaptanı Iturri´nin ve güzeller güzeli Varda´nın aşk dolu öyküsünü anlatır. Anlatıcı Tramp Steamer´ı ilk gördüğü andan itibaren bu garip geminin benzersiz bir hikâye barındırdığını anlar ve şans eseri geminin tüm geçmişini öğrenir? Cervantes ödüllü yazar Álvaro Mutis bu kitabında aşkın bambaşka bir halini anlatıyor ve ustalığının verdiği güçle onu ölümsüz kılıyor.

Bir yük gemisinin peşinde yaşanan hayatlar...Denizi, gemileri sevenlere...

Turkuvaz Kitap'dan...

MACERA

Küçüktüm, küçücüktüm,
Oltayı attım denize;
Bir üşüşüverdi balıklar,
Denizi gördüm.

Bir uçurtma yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu ebemkuşagı renginde;
Bir salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü gördüm.

Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım;
Para kazanmak gerekti;
Girdim insanların içine,
İnsanları gördüm.

Ne yardan geçerim, ne serden;
Ne denizden, ne gökyüzünden ama...
Bırakmıyor son gördüğüm,
Bırakmıyor geçim derdi.

Oymuş, diyorum, zavallı şairin
Görüp göreceği.

Orhan Veli

KAYIP GÖLGELER KENTİ

Ankara'da soğuk bir akşam üstünden Kafka'nın şehri Prag'a yapılan büyülü bir yolculuk...Üstelik otel odanıza gelip giden Mucha Kızları ve Sarah Bernhardt.  Bu da yetmiyormuş gibi soluklanmak için oturduğunuz kafede Cafe Europa'da  Rusya'nın efsanevi lideri Joseph Stalin'in karısı Nadya ve Kafka'nın nişanlısı Felice ile yapılan sohbetler...Oradan Seul'a uzanan bir yolculuk. Buğulu tapınaklar, tuhaf rahipler, içinde ölülerin saklandığı kavanozlar ve ölülere yazılan mektuplar. Moskova'da işkenceler hapishanesi, idam listeleri, Stalin'in ilk aşkı ve son gecesi akıp gidiyor Nazlı Eray'ın büyülü kaleminden...   

Prag'a gitmeden de kahvenizi keyifle yudumlarken Kayıp Gölgeler Kenti'nin satırları arasında Prag sokaklarında gezinebilirsiniz. Hemde çevrenizi kuşatan geçmişten gelen kahramanlar eşliğinde...

Nazlı Eray'ın okumaya doyamayacağınız anlatımıyla Turkuvaz Kitap'dan...

MAVİ YUNUSLAR SARAYI

Girit'in Efsanevi Minos Uygarlığının Romanı

'Girit'in üzerindeki gökyüzü karamaya başlamıştı bile. Kor halindeki sünger taşları adanın üzerine sağanak gibi yağıyordu. Denizin üzerini dolduran yüzen kaya parçaları, gitgide artan bir süratle birleşip yanan setler oluşturuyordu. Kabaran sular önlerinde oluşan bu doğal engele balyoz gibi darbeler indirmeye başlamıştı. Uğultular yeri göğü dolduruyordu. Devasa su sütunları yıldırımlar eşliğinde fışkırmaya başlamıştı. Sel baskını, büyük sel baskını.

...Büyük Ana'nın rahibi çift ağızlı Balta tapınağında diz çökmüştü. Önünde kireç taşından yapılma iki tören boynuzu ve yılan tanrıçanın küçük bir heykeli vardı. Sol elinde kutsal yağla dolu kulplu bir testi tutuyordu., suratını ise deri bir boğa maskesi örtmekteydi.  Ellerini yukarı kaldırdı ve duyulur duyulmaz bir sesle yakarmaya başladı.'

Girit'in ünlü labirent söylencesi. Theseus ve Minotaurus'un hikayesi. Brigitte Riebe'nin kaleme aldığı bu efsane Kraliçe Pasiphae ve bir boğa cambazının oğlu olan Asterios, kehanete göre, Girit'i yok olmaktan kurtaracak ilk erkek rahiptir.Fakat yarı kardeşi Ariadne ile arasındaki aşk ve Attika veliahdı Theseus ile yaptığı bir kavgada neredeyse ölüme çok yaklaşması, ne kadar ağır bir görev yüklendiğini göstermektedir.

Mitolojiye ilgi duyanların sıkılmadan okuyabileceği bir kitap. Atilla Dirim'in çevirisiyle Yurt Yayınlarından...

KARS VİLAYETİ

Kars'ın Çarlık dönemindeki 'kayıp tarihi' Rus, Ermeni ve Osmanlı arşivleriyle aydınlatıldı.

Tarihçi Dr. Candan Badem'in 'Çarlık Rusyası Yönetiminde Kars Vilayeti' isimli kitabı Birzamanlar Yayıncılık tarafından yayınlandı.

'Ben burada Kars'ın renklerini oluşturan bütün kültürel, etnik ve dinsel gruplara karşı önyargısız ve tarafgielikten uzak hareket etmeye çalıştım. Hiç bir grup için mağdurluklarla veya zaferlerle dolu görkemli bir tarih yazmaya çalışmadım, sadece hakikati anlatmaya çalıştım' diyor yazar Oktay Ekinci'nin Cumhuiyet Gazetesinde yayınlanan 'Uygarlıkların İzinde' köşesinde.

1878'den 1918'e kadar kırk yıllık bir sürede Kars belgeseli...

ARZU MEYHANESİ

Sorma bana meyhaneci nereden geldiğimi
Sorma doldur kadehimi
Gelen fakir yabancı
Methini duydumda geldim arzu meyhanesinin
Lezzeti başkaymış burada içkinin
İçmeğe geldim

Her masası neşeli kendi aleminde yaşlısıyla genciyle
Bazen değişik yaşanır kendine has gecesiyle
Binbir ahenk bulunur tefinde zilinde çingenenin
Ver ahbap ver bir duble daha ver içmeğe geldim.

Ali Haydar Ertan

YİRMİLER KIZI

Sıkıcı bir cenaze, kayıp bir kolye, sürtük bir ruh :)

Yirmilerinde bir kız ve Yirmiler'den kalma başka güzel bir kızın güzel ve komik hikayesi. Yeni bir kahkaha makinesi.

Lara hep uçuk bir kızdı. Lara'nın büyük teyzesi Sadie ise sürekli çarliston dansı yapan yirmilerde yaşamış bir çılgın. Bir gün Lara'ya musallat oluyor ve macera başlıyor. Sadie'nin ruhunun huzura kavuşmasının tek yolu biricik ve kayıp kolyesinin bulunması.

Acaba Sadie'nin hayaleti, Lara'nın dertlerine deva olabilir mi ve farklı çağlardan iki kız süper bir ikili eder mi?

Sophie Kinsella'dan hepimizin içindeki Sadie'yi ortaya çıkaran bir roman...Artemis yayınları

KEŞKE GERÇEK OLSA

İşten eve yorgun döndüğünüz bir gün banyo dolabınızın içinde bir kadın bulsanız ne yaparsınız? Hele bu kadını sizden başka kimse görüp sesini duyamıyorsa? Genç ve güzel bir doktor olan Lauren bir trafik kazası sonucu bitk,sel yaşama girer ve çalıştığı hastaneye getirilir. Lauren hastanede yatarken ruhu özgürce dolaşmaya başlar. Lauren'in ruhunun en önce gittiği yer yıllarca oturmuş olduğu, ama bitkisel yaşama girdikten sonra genç Amerikalı mimar Arthur'a kiralanmış olan apartman dairesidir...Hikayenin devamı kitabın sayfalarında...

Marc Levy'den hoşça vakit geçirebileceğiniz bir roman. Can yayınlarından...