SIĞINAK

Okuduğum bir öykü veya roman adada geçiyorsa daha zevkle okuyorum nedense. Adada geçen filmleri de keza daha büyük zevkle izliyorum.

Ada deyince aklıma ilk  Virginia Woolf'un Deniz Feneri gelir. Ramsay ailesi ve adanın açıklarında deniz fenerine yapacakları gezi..

Sonra Johanne Harris'in Kıyıdakiler kitabı..Büyükbabasının yıllarca yaşadığı ada hayatından esinlenerek Fransa kıyılarında kendinin kurguladığı Le Devin adasında geçer..Bir röportajında Le Devin adasını ben hayal ettim ama bölgenin haritasını açtığımda onu görmek istiyorum der.


D.H Lawrence'ın Adaları Seven Adamı, Christian Signol'un Büyük Ada'sı, Marguerite Duras'ın Yann Andrea Steiner adlı eserindeki adası, S.J Bolton'un Shetland adalarını mekan tuttuğu Kurban'ı çok severek okuduğum kitaplardır..

Hep yabancı yazarlar demeyin sakın.. Ada olur da Yaşar Kemal Bir Ada Hikayesi dörtlemesi es geçilebilir mi?

Ya da Vedat Türkali'nin Mavi Karanlığı nasıl atlanır...

Bilge Karasu Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı..

Feryal Orhon Basık'ın çok severek okuduğum Ada Öyküleri kitabı..

Bodrum aşığı Cevat Şakir..

Son olarak Türk edebiyatına damgasını vurmuş üç önemli adalı yazar...Heybeliada'dan Aziz Nesin ve Hüseyin Rahmi Gürpınar ile Burgazada'dan Sait Faik Abasıyanık'ın deniz kokan, tarih kokan, insan kokan eserleri...

Ne yazacaktım neler yazdım :) Yazıya başlama amacım çok severek okuduğum Chris Ewan'ın Sığınak adlı eserini sizlerle paylaşmaktı. Başlığı bile yazdım..Bir anda üşüşüverdi ada hikayeleri..Peri tozu misali yayılıverdiler sayfama..Şimdilik ona sıra gelmedi..Bir daha ki sefere diyelim..Roman nerede mi geçiyor ? Tabii ki adada 😉😉









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder