HİKAYEDE BÜYÜK BOŞLUKLAR VAR








Şehir beyaz örtüsünü bürünmüş, okullar tatil olmuş...En sevdiğim sahnelerden biri işte. Bana ne oluyorsa sanki okula gideceğim. Evde yapılacak iş yok. Bir gün önceden yapmışım her şeyi...Çocuklar kendi aleminde nasılsa. Demek ki keyif günü...

Uzun süredir okumak istediğim Hakan Bıçakcı'nın "hikayede büyük boşluklar var" kitabını alıp çekiliyorum pencerenin kenarındaki koltuğa. Dışarıda lapa lapa kar yağıyor elimde hikayeler akıp gidiyor. Arada bir kalkıp dolaşıyorum, oturamam ki sürekli...Böyle de bir özürüm var. Kar topu oynamaya da çıkacağım daha. Hiç kaçmaz..

İstanbul'u anlatmış Hakan Bıçakcı...Hepimizin her gün yaşadıklarımızı...Metrobüsü, metroyu, planları, hayalleri...Mesela Metrobüste Candy Crush öyküsünü çok sevdim. 
"Ömrümün en güzel yılları metrobüste Candy Crush oynayarak geçti." diye başlıyor cümlesine. 
"Rekor üstüne rekor kırdım, hasretinden iPad'ler eskittim." diye devam ediyor. 
Candy Crush oynamasak bile çoğumuz otobüste, metroda ya da metrobüste yer bulduğumuzda ilk işimiz cep telefonumuzu çıkarmak oluyor. Ya biriyle konuşuluyor, ya mesajlaşılıyor, ya facebook, mailler veya müzik dinleniyor. Benim gibi tek tük insanda kitap okuyor. 

Metrobüsten sonra bir düğüne götürdü yada düğüne metrobüsle gittik diyelim. Bir Düğün Metalcisi...Kahkahayla okudum. Hangimiz zorla sürüklenmedik ki komşunun kızının ya da bir akrabanın oğlunun düğününe. Allah'ım ne işkencedir o öyle. Teyzeler gelir öper, oynamaya kaldırmak için çekiştirirler baygınlık geçirtene kadar uğraşırlar. İşte o cinnet anlarını anlatıyor bu öyküsünde de. 

İyi gitti bu karlı günde...Güzel hikayeler okumak isteyenlere tavsiye ederim...

Ben kaçtım. Nerede atkım, şapkam, eldivenlerim...

HİKAYEDE BÜYÜK BOŞLUKLAR VAR   HAKAN BIÇAKCI  İLETİŞİM YAYINLARI



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder