YAZMAK ÜZERİNE - ERNEST HEMINGWAY





Yazmak Üzerine - Ernest Hewingway'in mektupları, romanları, konuşmaları, basılmış ve basılmamış tüm metinlerinde yer alan yazmak ve yazarlık kavramı ile üzerine düşüncelerini bir araya getiren bir kitap. Yazmak isteyenler için güzel çıkarımlar yapılabilecek bir rehber niteliğinde ama okurken sıkmayan, su gibi akıp giden bir kitap. Ufacık tefecik doksan beş sayfalık...Hiç bitmesin istediklerimden...Elimde süründürdüklerimden... Ama çabucak bitenlerden...:(

İşte tadımlık cümleler...

"Yazmanın kuralı yoktur. Bazen kendiliğinden ve kusursuz bir şekilde gelir. Bazen kayayı matkapla delip parçalamaya benzer."

Charles Poore'a 1953
Selected Letters, s 800-801

"Fare : Bir yazar için küçük yaşta en iyi alıştırma nedir?
 M : Mutsuz bir çocukluk."

By-Line : Ernest Hewingway p 215

"Dostoyevski Sibirya'dan sürgün edilince Dostoyevski oldu. Yazarlar haksızlıkla tıpkı kılıçlar gibi dövülür."

Green Hills of Africa, s 71

"Bir şey daha. Sembolizm falan yoktu. Deniz denizdir. Yaşlı adam yaşlı adamdır. Çocuk çocuktur ve balık balıktır. Aynı şekilde köpek balıkları da sırf köpek balıklarıdır. İnsanların sembolizm dedikleri şey saçmalık. Bundan ötesini ancak zaten biliyorsan görürsün."

Bernard Berenson'a, 1952
Selected Letters, s.780

"Bir kitabı bitirdikten sonra duygusal olarak tükenmiş oluyorum. Eğer değilsem duyguyu okuyucuya bütünüyle aktaramamışım demektir. Her neyse, en azından bende böyle oluyor."

Charles Scribner'a, 1952
Selected Letters, s. 778

"Sahiden iyi eseri defalarca okursan da nasıl yapıldığını anlayamazsın. Çünkü iyi edebiyatta daima bir gizem vardır ve gizem didiklenip incelenemez. Sonu gelmez ve her zaman mevcuttur. Her okuyuşta yeni bir şey görür ve öğrenirsin."

Harvey Breit'a, 1952
Selected Letters, s. 770

Daha yazılacak birbirinden güzel bir sürü cümle var ama ben burada kesiyorum yoksa Kadıköy'ün o bilinen, serin ve rutubetli laneti beni takip edebilir, hatta saçlarım dökülüp rüyalarımda sürekli Kadıköy sokaklarından yıllık intiharlarını gerçekleştirmek için geçip giden lemur sürülerini görürüm.
    
         


                  YAZMAK ÜZERİNE  ERNEST HEWINGWAY    ALTIKIRKBEŞ YAYINLARI

KİTAP BAŞA BELADIR !!!




Hem de nasıl bela :) Bunu en iyi bilen kişilerden biri de benim. Alıyorum, okuyorum, bir kenara koyuyorum, sonra tekrar alıyorum okuyorum ve tekrar bir kenara koyuyorum. Bu bir sene içinde sürekli tekrarlanıyor. Salondaki koskoca kütüphanem artık isyan halinde. Raflarına kitapları almamaya başladı. Günün birinde maazallah taşınmaya kalksam nakliye firmaları benden normalin iki katı fiyat isterler. Eh kolay değil ev + kütüphane taşımak zorunda kalacaklar. 

Benden beter insanlar olduğunu da biliyorum bu arada. İzmir de yaşayan bir arkadaşım ve eşi kitaplar eve sığmayınca çareyi kitapları koyacak ufak ve ucuz bir ev kiralamakta buldular. Hem hafta sonu evi hem de kafa dinlemek istediğimizde buraya kaçıyoruz diyorlar. Bu da bir başka çözüm gözünü kitap bürüyenler için. 

Böyle bir şeyi yazmak nereden aklıma geldi derseniz bunun tek sorumlusu Asuman Kafaoğlu-Büke'nin Radikal Kitap'daki Kitap Başa Beladır yazısı derim. 

"Bütün kitap tutkunları bilir, kitaplarla dolup taşan evlerde yaşamak zordur. Bir zaman sonra kitaplık rafları yetmez, evde boş duvar kalmaz, yatakların ve masaların altı dolar, kitaplar koridora yığılmaya başlar." diye başlıyor yazısı ve Carlos Maria Dominguez'in Kağıt Ev adlı kitabı ile devam ediyor.

Sizde iflah olmaz bir kitap okuyucusu iseniz yazının devamını okumak için linki tıklayabilirsiniz....

http://kitap.radikal.com.tr/makale/haber/kitap-basa-beladir-414818

Ben de gidip Kağıt Evi alıp okumaya başlayım...

Kalın sağlıcakla...