"içimde mahsun bir cimcime var..
saçlarıma düşen beyazlara inat..
göz kenarlarımdaki kaz ayaklarına inat..

var işte var..

yaş yolun yarısıymış..
anneymiş..
hanımefendiymiş..
hepsine inat..
büyümüyor..
uslanmıyor..
dönme dolaplara biniyor..
saklambaç oynuyor...
pamuk şeker istiyor..."

T.Tuğba Baş

GALLER'DEN SEVGİLERLE...

Bir maceranın içindeyim bu günlerde. Issız bir sahilde kelt rahipleri ile Bataklığın Kayıp Tanrılarının peşinden sürüklenip gidiyorum. Adli arkeologlarla kazı yapıp bir cinayetin izlerini sürüyorum. Arada biraz da karmaşık bir aşk hikayesinin içine düşüyorum. Bazen kutsal taş yapıtların arasında, mistik alanlarda tanrılara adanan kurban ritüellerinin izini sürüyorum bazen küçücük bir kulübenin içinde bir kadeh şarap eşliğinde büyülü su perileri, deniz ruhlarının kuzey mitlerini dinliyorum. Demir çağından günümüze yolculuk yapıyorum iki arada. 

Kelt rahipleri, kutsal geçitler, mistik alanlar, kuş gözetleme kulübeleri, kazı alanları, hippiler derken gözlerimi kapıyorum ve  roman her ne kadar Norfolk sahillerinde geçse de Bataklığın Kayıp Tanrıları Galler'in uçsuz bucaksız soğuk durağan kıyılarına götürüyor beni. Kitabın son sayfalarına yaklaşırken ben de bir kaç fotoğraf paylaşmak istiyorum keltlerin mistik topraklarından...






























cam şekerli sevgiler saklardı ninelerimiz
hangi kuytularda sakladıklarını bilmediğimiz
kudururduk onları aşırmaya
en namuslumuz bile yarışırdı
en yavuz hırsız olmaya

-oMeraKlis-