'Bir Hikayem Var' diyerek başladık blogumuza. Hepimizin ve herşeyin bir hikayesi var yaşadığımız şu dünyada. Ufacık bir çakıl taşından, ulu çınar ağacına, minicik bir bebekten, yaşlı tonton ihtiyarlara, sevimli bir köpek yavrusundan, denizyıldızına kadar. Bu hikayeler yaşamdan çıkıyor, bizlerin yaşamından. Okuduklarımızı, gördüklerimizi, duyduklarımızı, yaşadıklarımızı kısacası hikayelerimizi paylaşmak dileğiyle...
Yalnızlık şarabı
"Bilmem ki kim veriyor bu yalnızlık şarabını bana.
Kimi gece sokaklarda dolaşırken elimde buluveriyorum şişesini. Öyle, tutuşturuvermişler elime gene, tıpasını açıp bir yudum alıyorum ondan; yahu kim veriyor gece zamanı elime şu yalnızlık şarabını?. Bu şarap bana yaramıyor, dokunuyor, hasta ediyor beni diyorum.
Gece zamanı nereden buluyorum ben bu şişeyi, bu şaraptan neden içiyorum bilmiyorum.
Alın elimden şu şişeyi arkadaşlar! Elimden alın da, başka bir yere koyun şu yalnızlık şarabının şişesini.
Tuttu beni, hasta oldum, ağlıyorum.
Alın bunu elimden arkadaşlar. İçirmeyin bana yalnızlık şarabını..."
Ayışığı Sofrası - Nazlı Eray
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder