Klasik Gizemli Öyküler

Klasik Gizemli Öyküler dünya edebiyatının 8 ustasını bir araya getiren bir kitap. 


Charles Dickens, Robert Louis Stevenson, Arthur Conan Doyle, A.M. Bourrage, Arthur Porges, H.F. Arnold, Alan Austin, Roald Dahl'ın sırlarla dolu öykülerini okuyucularıyla buluşturmuşlar. 



Charles Dickens'den 'İşaret Memuru' İngiltere'nin kırsalında demiryolu hattında görevli bir işaret memurunun yaşadığı garip olayları anlatıyor. 


R.L.Stevenson'un 'Şişedeki İfrit'i bir adamdan aldığı şişenin içindeki ifritin hikayesini anlatıyor.
Kitabın en uzun hikayesi.


Arthur Conan Doyle 'Gümüş Ayna'nın ilginç öyküsünü anlatmış okuyucularına. Aynada gördüğü siluetler aynanın eski sahibesi ve hayatı ile ilgili gizemli bir öyküyü anlatmış. 


A.M. Burrage 'Balmumu Heykel' adlı öyküsünde geceyi Mariner Balmumu Heykeller Müzesinde geçiren bir gazetecinin başından geçenleri anlatmış. Hiç bir esprisi olamayan, sonu başından belli, sıradan korku filmleri gibi bir öykü. 'Şişedeki İfrit'ten sonra beğenilmeyenler listemde ikinci sırasını aldı.


Arthur Porges 'Gölet' adlı öyküsüne 'Ünlü bir şair bir avuç tozun içinde bizlere korkuyu vaat eder. Böyle bir şeyin mümkün olabileceğinden hep kuşku duyardım, ama şimdi daha iyi anlıyorum. Çocukluğumun korkunç bir anısı, yıllarca belleğimin derinliklerinde acı vererek beni bekledikten sonra, geçen bir kaç hafta içinde birdenbire su yüzüne çıktı.' cümlesiyle başlamış ve gölette boğulan bir çocuğun hikayesini anlatmış. 

H.F. Arnold'un 'Gece Telgrafı' New York'taki bir gazetede gece vardiyasında çalışan habercilerin başına gelen olayı anlatıyor. Xebico adlı bir şehri sis basar. Xepico'da sis herşeyin üzerini kaplar. Kentin eteklerinden insanların ölüm çığlıkları gelmektedir. Ses gittikçe kent merkezine yaklaşır. Uğursuz ve sinir bozucu sis habercileri nasıl etkilemiştir? Xebico nerededir? Bütün soruların cevabı öykünün sonun verilir ama nasıl?


Alan Austin'ın 'Finney'in Harika Şurubu'nu okurken aklıma Paris'te Gece Yarısı filmi geldi:) Christopher Conway gece yarısını biraz gece tipik kırmızı boyalı demir yüzyıllık Victoria tarzı posta kutusuna bir mektup atar. Bir hafta sonra ödemeli bir paketi postaneden alması için kapısının altından bir kart atılır. Postaneye gittiğinde üzerinde kırmızı mumla Kraliçe Victoria'nın mührü ve yüzyıllık bir pul olan şirin bir paket alır. Nasıl yüzyıllık pulla bana gönderilebilir diye sorar postanedeki görevliye. Aldığı cevap oldukça şaşırtıcıdır; Belki yüzyıl önce gönderilmiştir. Gerçekten paket yüzyıl öncesinden mi gönderildi? 


Ve son öykü Roald Dahl'ın 'Güneyli Adam'ı. Üç kağıtçı bir bahisçinin tuzağına düşürdüğü bir genci anlatıyor. 


Sekiz hikayenin içinde İşaret Memuru, Gümüş Ayna, Gece Telgrafı ve Finney'in Harika Şurubu'nu beğendim. Sekizde dört. Fena sayılmaz. 


Okumak isteyenlere tavsiye ederim:)

Klasik Gizemli Öyküler                  Varlık Yayınları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder