İçinde Yaşadığım Deri

"İçinde Yaşadığım Deri" Pedro Almodovar'ın Antonio Banderas'la yirmi yıl aradan sonra tekrar birlikte çalıştıkları ve şu anda vizyonda olan filmi.

Film Dr.Robert Ledgard'ın trafik kazası sonucunda tamamen yanan karısını iyileştirmek için yaptığı çalışmalarla başlıyor. Bu süreç içinde karısının kendini görmemesi için evdeki tüm aynaları kaldırıyor. Bir gün hasta yatağında kızının bahçede oynarken söylediği şarkıyı duyunca pencereyi açıyor ve cama yansayan aksini görünce kendini camdan atarak intihar ediyor. Annesinin intiharını gören kızları ise bunalıma giriyor.

Dr. Ledgard yaşadığı bu trajik olayın sonucunda araştırmalarına daha da hız veriyor. Baba kızın bir gece gittikleri parti genç kızın tecavüze uğramasıyla ve akıl hastanesindeki psikolojik tedavi sırasında annesi gibi intihar etmesiyle sonuçlanıyor.

Bu noktadan sonra olaylar hız kazanıyor ve Dr.Ledgard'ın kızına tecavüz eden genci bulup evine getirmesiyle devam ediyor.

Film Thierry Jonquet'in Tarantula isimli eserinden beyazperdeye uyarlanmış. Dr.Ledgard'ın deneğinin tecavüze uğrama sahnesi gibi insanın içini acıtan, rahatsız eden, seyirciyi koltuğa çakan sert sahneleri var. Çarpık aile ilişkileri, uyuşturucu, homoseksüalite gibi olaylarıda filmin içine serpiştirmiş Almodovar. Şiddeti film boyunca içinizde hissediyorsunuz. Sonlarına doğru artık böyle biter diye düşünmeye başladığınız anda olaylar birden yön değiştirmeye başlıyor.

Ve son sahne. Benim için en etkiliyici  sahneydi. İnsanın boğazına bir şey gelip tıkanıyor ve film bitiyor.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder