CADDELERDE YAĞMUR:)

Su sıçratana ceza geliyor

Trafiğe AB normları geliyor: Yol kenarlarına dikkati dağıtan reklamlar asılamayacak, trafik güvenliğinde yayalar da en az sürücüler kadar sorumlu olacak.

HÜKÜMET, “Karayolu Trafiği Konvansiyonu Avrupa Anlaşmasına Katılıma Dair Tasarı”yı TBMM’ye sevk etti. Bir kısmı Türkiye’nin trafik yasalarında var olan ama yaptırım uygulanmayan birçok ihlale AB normlarıyla uluslararası güvence gelecek. Buna göre, yol kenarlarına dikkati dağıtan reklamlar asılamayacak, trafik güvenliğinde yayalar da en az sürücüler kadar sorumlu olacak. Haberin devamını okumak için aşağıdaki linki tıklayınız:)
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/18759890.asp

Sabah sabah hiç gülesim yoktu ama bu haberi görünce vayyyyy beee diyerek bastım kahkahayı. Türkiye'de araçlar yayaların üzerine su sıçratamayacak ve eğer kazara:)))) sıçratırlarsa ceza yiyecekler. Yok canım biz daha o kadar medeni değiliz ki. İstedikleri kadar AB zoruyla kanun çıkartsınlar insanları eğitmedikce çıkarttıkları kanunlarda trafik polislerinin devriye sırasında yakalayabildikleri araçlara kestikleri cezayla sınırlı kalıyor. Görev süreleri bittikten sonra yoldan hız sınırını aşan, hatta kamera olmayan yerlerde yaya ya çarpıp kaçan araçları kim yakalayıp ceza verebiliyor??? Çok nadir ya da hiç bir zaman. Hasbel kader geçtiğiniz yolda bir trafik trafik polisi varsa ve siz bir hata yaptıysanız yakalanıp ceza yiyorsunuz. Aynı yolda dönüşte 50 kişi aynı hatayı yapıyor ama trafik polisi yoksa onlar kurtuluyor. Sizde elinizde ceza makbuzuyla onlara baka kalıyorsunuz. Piyango bana çattı diye. İşte böyle bir ülke Türkiye.

Geçenlerde yine bir kanun çıktı hayvana çarpan en yakın veterinere görecek diye ve ben aynen şunu yazmıştım insana çarpan kaçarken hayvana çarpan veterine mi götürür hayal kurmayın diye? Sonuç mu?
Hepimizin bildiği gibi caddeler, sokaklar, şehirlerarası yollar kazaya kurban gitmiş hayvan leşleri ile dolu. Kanun bire bir uygulanmış:)

AB ülkelerinde trafik kanunları son derece net ve cezaları çok ağır buna karşılık insanı bilinçli. Geçen yıl kasım ayında Londra'da bardaktan boşanırca yağan yağmurun altında yürüken, sürücüler cadde kenarlarında biriken sulara (bizde ki kadar rezillik olmasa da oralarda oluyor) girmemek için özel gayret sarfettiklerini, girmek zorunda kalanlarında tamamen yavaşlayıp insanlara su sıçratmayacak şekilde geçtiklerini görmüştüm. Aynı olayı Çek Cumhuriyet'i ve diğer ülkelerde de fark etmiştim. Yıllardır araba kullanan bir insan olarak yayaların üstüne su sıçratma olayının kanuni değil insani bir hareket olduğuna inanmışımdır. Ben insanların üzerine su sıçratmamak için yavaşlarken arkamdan kornaya asılan öküzlere de insanlık öğrenemedikleri için her zaman acımışımdır ya da anlayacakları şekilde camı açıp küfürü basmışımdır. 

Sonuç AB kanunları çıkararak medeniyete ulaşılamıyor. Kanunu çıkar kenara koy, yakalayabildiğine ceza yaz yakalayamadığın bildiğini okumaya devam etsin. Herşeyden önce insanını eğit, bilinçlendir sonra kanun koy.
Belki o zaman kanuna bile gerek kalmaz...

Kanun çıkmış ama eğer benim gibi yağmurun altında yürümeyi seven bir insansanız siz yine de kendi tedbirinizi alıp kaldırımın en dibinden yürüyün ve sağlıcakla kalın:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder