ALAÇATI:)



Kuşadası'na devam etmek üzere araya Alaçatı'yı ekliyorum. Daha önceleri defalarca İzmir ve çevresine gitmeme rağmen ilk kez Alaçatı'ya gittim ve çok ama çok sevdim. Denizin üstüne bakınca sörfünü kapan soluğu burada almış izlenimi doğuyor insanda. Kendilerini rüzgarın ritmine bırakmış sörfçüler özgürlüğün tadını çıkarıyorlar Ege'nin serin sularında.

Antik çağdaki adıyla 'Agrilia', Osmanlı belgelerinde 'Yaya Müsellem Köyü' olarak geçer ama asıl adını bölgeye yerleşen 'Alacaat' aşiretinden alarak günümüze Alaçatı olarak gelir. Kısaca mübadeleden nasibini almış eski bir rum köyü olan Alaçatı bugün ülkemizin en ünlü tatil mekanlarından biri haline gelmiştir.


Taş döşeli dar sokaklarında kaybolmak, el sanatları satan ufak dükkanlarını ziyaret etmek insanın ruhunu dinlendiriyor.


Hacı Memiş Mahallesindeki Camgeran. Yolunuz düşerse mutlaka ziyaret edin. Çok güzel cam ürünleri görebilirsiniz.


Eğer gezmekten yorgun düşerseniz sevimli cafe'lerinden birinde oturup yorgunluk kahvenizi yudumlarken çevredeki yapıları ve onları sarmalayan rengarenk begonvilleri seyredebilirsiniz.

Ufak, zevkli ve beyaz,kırmızı,mavi,mor boyalı dükkanlarında binbir çeşit hediyelik eşyalardan kendinize, evinize, arkadaşlarınıza hatıra bir kaç parça seçebilirsiniz. İşte benim favori alışveriş tercihim. Ufak dükkanlar boğucu alışveriş merkezlerine karşı:)


Sokaklarında yürürken sürekli sağınızdan solunuzdan vızır vızır geçen motorlara dikkat!  


Alaçatı'nın sembolü haline gelmiş değirmenlerden artık eser kalmamış. Girişinde bir tane var. Değirmenlerin yerini rüzgar enerjisi üreten pervaneler almış. Zamane çocukları gibi duruyorlar değirmenlerin yanında:)



Sörf olurda festivali olmaz mı? 21-24 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirilecek olan Alaçatı Sörf Festivalinde yarışların yanı sıra müzik ve tatil etkinleride yer alacak. Alaçatı 4 gün boyunca sporun, müziğin ve eğlencenin merkezi olacak. Yolu düşeceklere duyurulur:)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder